Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir.
ARİSTO, Nikamus Etiği
İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu...
İçimizdeki Şeytan şimdiye kadar okuduğum Sabahattin Ali romanlarının en güzeliydi diyebilirim. Bir edebiyatçı olarak eğer bana bir yargı belirtme hakkı verilseydi Sabahattin Ali'nin bu kitabı hakkında kesinlikle ''en yetkin eseridir'' diyebilirdim. Sıradan bir aşk romanından çok daha ötesidir bu eser. Toplumcu gerçekçi bir yazar "varoluşçu
Hakk'ı bilmeye geldim bunda bellû
Ne cennet hûr ü ne ridvâna geldim
Hakk'ı bildim ki âdem doğru yoldur
Anınçün azmedip insana geldim
Bu gün bil dostu Eşrefoğlu Rûmî
Yarın deme ki vah peşîmâne geldim!
"Bugün İstanbul gibi bir metropolde gece tek başına bir kadının yürümesi vahşi cangıl bir ormanda yürümesinden daha tehlikelidir."
Ne garip şu insanoğlu. Önce büyük şehirler, yüksek binalar inşa etti, sonra kendini o şehirlerde yaşamaya mahkum kıldı. "Sanal şehirler yaratıyoruz. İçinde doğanın olmadığı, insanların yaşayamadığı
Karnını doyurmak için azık, ruhunu sağaltmak için kitap..
Fakir Baykurt doğum zamanını şöyle anlatıyor: "1929 doğumlu olduğum doğru. Ay, gün bilinmiyordu. Anamla konuştuk. Köyde orak mevsimi. Tarlada sancılanıp eve gelmiş. Haziran ortasıdır..."
Hepimizin büyüklerimizden dinlediği bir hikâye değil midir bu? Tarlada sancılanıp doğum yapan nenelerimiz vardır elbet, tarlada gölgede ağacın altında