İletişimde denemeci bir yaklaşım gösteren kişinin temel varsayımları:
...
Benim bakış tarzım doğru olmayabilir. Benim bilgimden daha doğru olanı bulunabilir.
Kitabı yarısına kadar güzel ve etkileyici buldum aynı zamanda sürükleyici. Epilepsi hastası bir kız ve bu kız kendini bilime feda ediyor İnsana empati kurduruyor. Epilepsinin insan hayatı üzerindeki etkileri ve nasıl yaşamı zor bir hale getirdiğini insanı yaşamdan hep eksik bıraktığına değiniyor.Lakin Kitap sonlara doğru akıcılıgini tekrarlara bırakıyor. Yarısından sonra keyif almadim.
Teypte eski bir Cohen şarkısı:
“Yolumu gözleyen bir kadını terk ettim / karşılaştık bir süre sonra /
‘Gözlerinin feri sönmüş’ dedi bana: / ‘Aşkım, ne oldu sana? ’/
Böyle gerçeği söyleyince / ben de doğru söylemeye çalıştım ona /
‘Senin güzelliğine ne olduysa’ dedim,/ ‘benim gözlerime de o oldu’.
* * *
8-10 dizeye sıkışmış hazin bir
Çoğunlukla korkularımız yüzünden, nefretimizi ve kinimizi doğru yere yöneltemeyiz. Bunun yerine, bizi en çok seven ve bize en çok değer veren insana döner saldırganlıklarımız, karanlıklarımız.. Sevdiğimizi nasılsa kaybetme olasılığımız yok diye düşünürüz. Oysa önce sevdiklerimiz eksilir bizden.. Onlar gittiğinde açılan boşluk ise hiçbir şeyle doldurulamaz.
Stefan Zweıg’dan yine muhteşem bir eser daha. İnsan psikolojisini okuyucuya bu kadar etkili anlatmakla kalmayıp yaşatan kaç tane yazar var ki. Karakterlerin yaşadığı ruhsal durumu okuyucuya aksettiriyor. Karakter erkek, kadın ve hatta hayvan olsun, onu çektiği acıları, kederleri, hüzünleri, sevinçleri, ikilemleri okuyucu iliklerine kadar