Ne kadar az insanda sahiden halden anlayan bir ruh var!
Sayfa 11 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı ve yüzüm
Reklam
Eğitim Sistemimizin Durumu
Ahlakın Tarifi Oğlu ortaokula gidiyordu. Akşam eve gelince derslerine yardım ederdi. Yemekten sonra sordu: "Oğlum, derslerin nasıl, çalıştın mı, yarın ne var?" "Ahlak çalıştım, baba." "Anlat bakayım." Çocuk geçti karşısına, papağan gibi bir solukta okudu: "Ahlak, hulk'un cem'idir. Hulk tabiyyat ve seciyye demektir. Buna huy denir. Seciyye ve huy denilen şey, insanda yerleşmiş melektir. O melek sebebiyle nefisten ef'al kolayca çıkar." Şaşırdı: "Oğlum bu ne? Nereden ezberledin bunu?" "Ahlakın tarifi, öğretmen yazdırdı." "Bir şey anladın mı?" "Yoo! Anlamak şart değil ki! Kimse anlamıyor, ezberle yeter!..."
İnsanda ne var? İnsana ne verilmemiştir? İnsan neyle yaşar?
“Gürültüyle, acıyla, dallarımla ve uçuşan yapraklarımla, gökyüzünün maviliğini çizerek devrildim. Bağırdım yüzüm toprağa gömülürken. Kokumla hıçkırdım, rengimle çığlık attım. Gelgelelim, eli baltalı adamların ikisi de duymadı beni. Duyduysa ormanda yaşayan çiçekler duydu yalnızca, kuytulara saklanan böcekler duydu. Sonra ağaçlar, kurtlar, kuşlar ve taşlar duydu. Ne var ki, hiçbiri hiçbir şey yapamadı. İsteseler de, ellerinden herhangi bir şey gelmezdi zaten. Ak sakallı meşenin dediği gibi, insanın zalimliğine ağaçlarla kuşlar, böceklerle otlar, hayvanlarla taşlar değil, ancak insan karşı koyabilirdi. Dönüp dolaşıp insanda başlıyordu her şey, dönüp dolaşıp insanda bitiyordu. Gerisi boştu... Yani insanın karışmadığı her şey bir masaldı.”
¶¶ Ne kadar az insanda sahiden halden anlayan bir ruh var. ¶¶
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.