Karamsar değil bugün
Kendime ettiğim yeter zulüm
Nefesimi kesmeye yetmedi sevginin laneti
Herkes benim için ürün
İnanın unutmadım ben dünü
Sırtımı bıçakladığınız o günü
Adettenmiş insanın gömmesi
Onun adı artık benim için ölü
Bu kitabı okuyunca bir kez daha gördüm ki dünyanın en büyük suçu dünyanın en olağan şeyiymiş gibi toplumda "töre" adı altında kabul görüyor, benimseniyor. Yeri geldiğinde koskoca bir toplum bir insanın öldürülmesini makul bulup, buna seyirci kalıyor. Zamanın acımasızlığına bir kayadan daha dayanıklı bir şey varsa o da töre denen, körü körüne inanilmis yazısız kurallar yığını. Ne acınası!
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,7bin okunma
"İnsanın her davranışı bilinçlidir. İstençdışı hareketler çok enderdir. Eğer bazen bir adı ya da bir yüzü unutuyorsanız müfettiş, bunun nedeni bilinçaltınızda bunu istemenizdir."
İlk başda əsərin adı ilə bağlı fikirlərimi bölüşmək istəyirəm. Məncə, Ağ limanın rəmzi bir mənası var. Bu liman həyatın keçici dayanacaqlarını, insanın daxili sakitlik axtarışını və bəlkə də çatacağımız son limanı təmsil edir. Hadisələr tək bir obrazın dilindən nəql edilmir. "Təhminə və Zaur" romanında qarşılaşdığımız obrazların bir
Bir şeyin var olabilmesi boşlukla ilgilidir. O boşluğun dolması ile ilgilidir. Sessizlik olmasaydı ses olmasaydı. Boşluk olmasaydı mekan olmazdı.
Bir şeyin var olabilmesi, boşluk ve boşluğun dolması ile ilgili. İnsan hiçlik adı verilen boşluktan, hiçlikten var oldu. Hiçlik olmasaydı varlık da olmazdı.
İnsanın varlığı, insandan önceki boşluklaa ilgilidir. Bu boşluk hiçlik boşluğu. Yani özümüzün kaynağının geldiğai bu boşluk, ilahi kaynak.
İnsan hiçlik denen boşluktan gelip, dünyadaki mekanı doldurarak insan oldu. Mekansızlık boyutundan, dünyaya gelince insan varlık oldu. Bir şeyin var olması kendinden önceki boşluk, mekansızlıkla ilgilidir.
Allah kainattan önce var olan ve sonra da var olacak bir kudret olup her şeyin başlangıcıdır. Mekansızlık ebedi ve ezeli olanla ilgilidir. Sürekli var olanın mekanı diye bir şey olmaz. Öncesi olanın mekanı olur. Öncesi olmayanın mekanı olmaz
Tüm insanlara bahşedilen ölümün ziyaret listesinde adı bulunmayan yoktur. Kur'an'da da yazdığı üzere "Her nefis ölümü tadacaktır ". Bu hakikatin bir istisnası bulunmaz. Bu bağlamda geçen zamanın hatta alınan her nefesin insanı kaçınılmaz sona yaklaştırdığı gerçektir. Yine de insanların çoğu, akıbetleri kati suretle tayin edilmesine rağmen yaşantılarını ölüm fikrinden uzakta geçirir. Belki de bilinçaltı, bir savunma mekanizması olarak ölünmeyeceği düşüncesini geliştirdiğinden insanlar ölmeyecekmiş gibi yaşama eğilimindedir. Zira ölümün korkutucu bir yüzü olduğu yadsınamaz, insanın her anında bu korkuya teslim olması hâlinde hayatını idame ettirebilmesi mümkün değildir.