Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
704 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Üç kitapta takip ettiğim karakterlerle dün vedalaştım. Sonundaki bazı ütopik bağlamaları saymazsak final tatmin ediciydi. Safa yakın iyilik, narsizimin doruklarında kötülük, bencillik, duygulanma bozukluğu, kaybolmuşluk, aşk, acı, intikam, zaaflar.... Bütün bu duyguların karışımıyla insanın ruhsal gelişimi, kişiliğini bulma yolundaki evrimi oldukça doyurucu ve yoğun bir şekilde anlatılmış. Her iyinin zaafı, her kötünün vicdanı bir parçada olsa vardır. Tutkulu aşıklar Can Manay ve Sadık, zaaf kraliçeleri Duru ve Ada, duygusuz adalet Göksel, tarafsız doğru Bilge, bencil bilge Eti ve ateşin kıvılcımları Deniz ve Özge. Aslında hepimizde bir parçası var olan karakterlerin uç noktalardaki örneklerini içimize baktığımızda görebiliriz., Sonuç olarak tüm serinin aralıksız olarak düşünerek, hüzünlenerek ve meraklanarak okunmasını tavsiye ederim.
Pi
PiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201513,9bin okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Zaman Blog © Emine Kökten Dünyada Büyük İlgi Gören Montessori Eğitimi Nedir ve Hangi Yaşta Başlamalı? Bireylerin eğitilmesi için geliştirilen birçok yöntem ve eğitim metodu var; Bunlardan bir tanesi de Montessori Eğitimi diye bilinen eğitim metodudur. Daha çok küçük yaştaki çocuklara yönelik olan bu eğitim doğumdan itibaren başlıyor. Bu eğitim
Doğumdan İtibaren Montessori
Doğumdan İtibaren MontessoriPaula Polk Lillard · Kaknüs Yayınları · 2015245 okunma
Reklam
~ DÜNYA DOWN SENDROMU " FARKINDALIK " GÜNÜ ~ Hastalık değil, farkındalık demek daha güzel bir tanım olur aslında, öyle değil mi? ( Eksik değilim, farklıyım ) 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü kapsamında çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Down sendromu, genetik düzensizlik sonucu insanın 21′inci kromozom çiftinde fazladan bir
Sevgi
Sevgi sorunu aslında nasıl bir oluşumdur? 1. Sevgi bir insanın kişisel görevidir ve o da tüm diğer sorunlar gibi onu sonuna kadar götürme kararını gerektirmektedir. Bunun için başarı konusunda iyimser bir tutuma ihtiyaç duyulmaktadır. 2. Bu göreve, insan hayatının geri kalanı ile yakın bağlantısı ve ayrıca insanlığın gelişimi gözüyle bakılmalıdır. O, bireyden, süreklilik değeri olan bir başarı beklemektedir. 3. Sevgi, iki insan arasındaki ortak görevdir. İnsanlar genelde tek başlarına ya da mevcut olan bir organizasyonda yerine getirmeleri gereken görevler konusunda daha iyi hazırlanmışlardır. Dans etmek belki de iki insanın iş birliğini ve ilişkisinin bu şekilde teşvik etmenin mümkün olacağı düşünüldüğü için keşfedilmiştir. Dans etmek bu anlamda belki çok değerlidir, tıpkı iki çocuğun birlikte oyun oynaması gibi, iki öğrencinin bir arada ders çalışması gibi ve benzeri faaliyetler gibi. Bazı bölgelerde, nişanlanan bir çiftin eline bir testere verip ağaç kesmeleri geleneği sürdürülmektedir. Bunu kolayca başarırlarsa evlilikleri de mutlu olurmuş. Karşılıklı saygı ve değer verme olmaksızın sorunların birlikte çözümü mümkün değildir.
Sayfa 178 - İlya YayıneviKitabı okudu
103 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Eşitsizliğin gelişimi: 1) Kanun ve mülk hakkının oluşumu 2) İdarecilik kurumunun ortaya çıkması 3) Mantığa dayalı yönetimlerin keyfi güce dönüşmesi Eşitsizliğin başlamasına sebep olan "kanun ve mülkiyet hakkını" biraz açarsak: İlkel insanlar yerleşik hayata ve tarıma geçmeden önce sadece hayatta kalmak içgüdüsüyle yaşıyorlardı. Bunun için aralarında herhangi bir eşitsizlik yoktu. Zamanla yerleşik hayata ve tarıma geçilmesi ile insanlar arasındaki ilişkiler arttı. Bu ilişkiler toplumun küçük yapısı olan örgütlenmelerle başladı ve gelişti. Gelişen insan ilişkileri ile birlikte güzellik, değer ve itibar kavramlarının yansıması olarak tercih hissi doğdu. İlkel insanların daha iyi olanı tercih etmesi; iyi olanın kibirlenmesine ve diğerlerini küçümsemesine, kötü olanın ise utanmasına ve kıskançlık duymasına sebep oldu. Tarımın gelişmesi ile gelir fazlası ürünler değiştirilmeye başlandı. Bu kibrin ve kıskançlığın sarmış olduğu insanlar arasındaki rekabeti arttırdı. Daha fazla mülk elde etmek için kan dökmeye çalıp çırpmaya başlanıldı. Güçlülerin altında az mülkleri ile ezilmek istemeyen zayıflar birleşerek sözde eşitliği sağlayacak günümüze kadar uzanan, insanoğlunu aralıksız çalışmaya, köleliğe ve perişanlığa sürükleyen kanun ve mülkiyet hakkını oluşturdular. Ve eşitsizlik başlamış oldu. Bu çıkarımlardan "Eşitlik, ilkel insanın tek başına var olmasıydı." sonucunu çıkarmak yanlış olmaz heralde.
Eşitsizliğin Kökeni
Eşitsizliğin KökeniJean-Jacques Rousseau · İdea Yayınları · 20111,397 okunma
Eğitim
İnsanın doğal yeteneklerinin gelişimi kendiliğinde gerçekleşmeyeceği için her türlü eğitim bir sanattır.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.