Hayatta ne olmak istiyorsak, kitaplarda onu okuyormuşuz.
Bir insanın karakteri ve istekleri hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsak okuduğu kitaplara bakmamız yeterli sanırım.
franz kafka,dönüşüm üzerine ve övgüler
Dönüşüm Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
Buna şöyle bir pencereden bakmak gerek .
Tabiatta her şey bir düzen ve işleyiş içinde hayvanlardan tutun da bitkilere canlı cansız herşeye kadar muazzam bir düzen söz konusu ama tek bir şey dışında, insan ...
İnsan Tabiatta uygun bir canlı değildir. Uygun olmadığı ortamla da sinaniyor. Çünkü insanın sonsuzluk isteği vardır . hem yaptıkları hem de istekleri ile . Böyle muazzam bir düzende de yaratıcı tabiki insanı da zamanı gelince tabiattina uygun ortama götürecektir. İnsan tabiattı bu dünyaya değil ahirete uygundur !
İnsanın cinselliği uzayın derinlikleri kadar karanlık.
Bu yüzden aile kurumu çökmeye mahkûm.
Bu yüzden 60+ yaşta şıh şeyh denen adamlar bile bastırdıkları istekleri yüzünden çocuk ellemeye çalışıyorlar.
Maalesef.
Sadece zaman mı peki?
Zaman geçtikçe insanın istekleri, düşünceleri, hayalleri tek tek değişiyormuş...
İnsan hep isyan eder bişey oldu mu kaderi suçlar. Her isyanı kadere olur...Acaba kader insanın kendisi miydi?karakteri,düşünceleri,istekleri...
Sahip olmak ya da Olmak
Mala, mülke, şöhrete, insana, bilgiye "sahip olmak" demek, onları ele geçirmek, kendine mål etmek. onlara egemen olmak ve dilediğince kullanmak anlamına gelir. Ama bu maddesel sahip oluşların sonu yoktur. İnsan hiç bir za- man yeterince şeye sahip olamayacaktır. Çünkü maddesel olan, elle tutulan aldatıcı ve geçicidir. Bu nedenle
Meşru sevdalardan neden gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara? Bir bakış bazen anlatmaya yeterken her şeyi neden kalbimizi dolduran duygular hep içimizde yük olarak kalıyor? İnsanın basit istekleri ve sevme sevilme kutsallığı içinde iken neden her şeyi sıkılı bir yumruğun içine gömüp gitmek zorunda kalıyoruz? sebepsiz!! düşüncelerimizde olanlar hülyalarımızı süsleyenler neden pratik hayatta bir karşılığı olmayan acı cam kırıkları yürüyüşüne dönüyor.