vaveyla

%5 (16/286)
Reklam
%13 (25/191)
Dünya Tarihi
Dünya TarihiChris Brazier
7.1/10 · 64 reads
vaveyla tekrar paylaştı.
Dönek yalnızlığım benim Yine hangi pişmanlığın peşindesin? …
Sayfa 75 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
vaveyla tekrar paylaştı.
“Kimileri kırsalda, sahilde ya da dağlarda kendilerine çekilebilecekleri yerler ararlar, sen de bunu istiyor, arzuluyorsun. Oysa bu tümüyle saçma... Çünkü istediğin zaman kendine çekilebilirsin. Hiçbir yer insanın kendi zihninden daha huzurlu ve rahat olamaz. Üstelik düşünüyor olmanın bile huzur veren bir tarafı vardır. Huzurdan kastım tabii ki kendi içindeki dinginlik... Her zaman kendi içine sığınmaya, kendine yönelmeye ve böylece yenilenmeye ayarla iç düzenini..."
vaveyla tekrar paylaştı.
Yani Tanrı'nın varlığını akıl yoluyla ispatlayamayacağımıza göre, O'na ulaşmanın yolu bilgiden değil inançtan geçer.
Reklam
Bu görünmeyen güçlere şahsiyet verip, onları rüzgâr, güneş, deniz ve yıldızlarla ilişkili, fakat insanın özelliklerine sahip tanrılara dönüştürdüklerinde, insanlar görünmeyene ve kendilerini çevreleyen dünyaya olan ilgi ve yakınlık duygularını dışa vurmaktaydılar.
Dinin bugün pek ilgi çekmeyen birşey gibi görünmesinin nedenlerinden birisi, birçoğumuzun, artık etrafımızın bilinmeyenle çevrili olduğunu unutmuş olmasıdır. Bilimsel kültürümüz bizleri, dikkatlerimizi önümüzde duran fiziksel ve maddi dünyaya odaklaştıracak şekilde eğitmektedir. Dünyaya bu tarz bakışın büyük başarılara imza attığı inkar edilemez. Bununla beraber, bunun sonuçlarından birisi de, daha geleneksel toplumların her düzeyindeki insanların yaşamlarını kaplayan, bir zamanlar bu dünya yaşantımızın temel unsurlarından biri olan 'tinsel' ve 'kutsal' olana yönelik algı ve düşüncemizi silip atmış olmamızdır.
Dinin kökeni üzerine birçok kuram geliştirilmiştir. Ancak öyle görünüyor ki, tanrılar yaratmak insanoğlunun oldum olası yaptığı bir şeydir. Bir dinsel tasarım, kendileri için artık anlamsız hale geldiğinde, onu bir başkasıyla değiştirmişlerdir.
Başlangıçta
İnsanoğlu, başlangıçta, her şeyin İlk Nedeni, gökyüzü ve yeryüzünün hakimi olan bir Tanrı yarattı. Bu tanrı biçimsel olarak betimlenmedi; hizmetinde ne bir tapınak ne de din adamları vardı. Ve o, yetersiz insan kültü ile ilişkilendirilemeyecek kadar yüceydi. Zamanla insanların bilincinden silindi. O derece uzaklaştı ki, insanlar artık ona ihtiyaç
Kabile halkı onun tasvir edilemez olduğunu ve insanoğlunun dünyasınca kirletilemeyeceğini söyler.
Reklam
Başlangıçta
İnsanoğlu, başlangıçta, her şeyin İlk Nedeni, gökyüzü ve yeryüzünün hakimi olan bir Tanrı yarattı. Bu tanrı biçimsel olarak betimlenmedi; hizmetinde ne bir tapınak ne de din adamları vardı. Ve o, yetersiz insan kültü ile ilişkilendirilemeyecek kadar yüceydi. Zamanla insanların bilincinden silindi. O derece uzaklaştı ki, insanlar artık ona ihtiyaç duymadıklarını düşündüler. Sonunda, kaybolup gittiği söylendi. Bu, en azından, Peder Wilhelm Schmidt'in ilk olarak 1912'de yayınlanan The Origin of the Idea of God (Tanrı Fikrinin Kökeni) adlı yapıtında popülerleştirilen bir kuramdır.
burada paylaştığım alıntıları paylaşmam o alıntıların hepsine katıldığım anlamına gelmiyor. sonradan bakmak istediğim alıntıları da kaydedebiliyorum.
mö 2000: din ve yazı
çiftçiler ihtiyaç duyduklarından fazlasını üretebilmeye başlayınca diğer insanların da farklı zanaat ve mesleklerde uzmanlaşabilmesinin önü açıldı. ortaya çıkan ilk mesleklerden biri rahiplikti. ilk uygarlıklarda rahipler çoğunlukla kadındı; Tanrı da ... MÕ 25.000 yıllarından itibaren Güney Rusya bozkırlarından Avustralya'ya kadar dünyanın
Orta yaşlı adamın konuşmak, bir şeyler anlatmak istediği anlaşılıyordu: "Gençler dinlemesini pek sevmezler ama sen taşradan yeni geldin; bu yüzden büyük şehir geleneklerini benimsememişsindir henüz."
Benimsediğim temel bir doğal yasaya göre, doğadaki bireyler karşılıklı etkileşmelerinde kendi iç örgütlenmelerini korumak yönünde güçlü bir direniş içindedirler. Bu arada insanlar da bu direniş öğesi ile mutluluklarını sınırsızlık, ölümsüzlük duygularında ararlar. Maddesel anlamda ölümsüz olabileceklerine kendilerini inandıramadıkları için de kimileri çocuklarına kendilerinin devamı gözü ile bakmak, kimileri de toplumda bırakacaklarını umdukları anılarla bir ölümsüzlük ve mutluluk duygusuna bir bakıma erişebilirler. -Cahit Arf
698 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.