Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beni kimse bana rağmen sevmedi. Git dediğimde gittiler hep, iyiyim dediğimde de inandılar. Oysaki çocuk yanım biraz çabalasınlar ve şu engelleri aşabilsinler isterdi. Bana veda bile edilmiyor. En çok bu incitiyor sanırım. Bir varmış bir yokmuş gibi insanlar. Yanındayım diyenleri yaramda buluyorum. Artık ağrıyan bir yanım dahi yok.
İnsanlar, insanların içinde, insana hasret yaşarlar...
Reklam
İnsan âşık olmak için oturup karar veremezdi. "Bugün âşık olacağım!" ya da "Bu yıl içerisinde âşık olacağım!" söylemleri çoğu zaman içi doldurulamayacak bir temenniler bütününden halliceydi. Âşk; insanın hiç beklemediği, karşılaşmayı ummadığı ve kendini hazırlamadığı anda gelir, bulur ve tüm hayatın içerisine dahil olurdu. İnsanlar ise çoğu zaman hayatın karşımıza çıkarttığı kişileri "âşk" standartları çerçevesinde değerlendirmeye çalışırdı, onlar için doğru insan olduğunu zanneder ve aşk hayatlarının merkezine konumlandırırdı. Oysa evren, bir insan için bir tek ruh eşini sunmaz mıydı? Sonsuz ihtimallere dayalı evrenin sunduğu doğru kişiyi bulabilmek için belki yirmi yıl, belki bir ömre ihtiyaç vardı.
Bazı insanlar çok erken ölür, Sadece geç gömülürler.
İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur. Zaten bu ikisi pek birlikte olmuyor gibi.
Reklam
Narkolepsi
Narkolepsi, kişinin gün içinde kontrol edilemeyen ve istenmeyen "uyku atakları" yaşadığı harap edici bir uyku bozukluğudur. Narkolepsisi olan insanlar, konuşurken, yemek yerken ya da yürürken uykuya dalabilir. Bozukluk, çoğunlukla, katapleksi (bilinç kaybı olmadan, kaslarda ani gevşeme) ile birlikte gider.
Sayfa 264 - Kaknüs PsikolojiKitabı okuyor
İnsanlar çok uzun süre, gereken gün sayısına odaklanarak, tekrarın alışkanlık yarattığı efsanesine inandılar.
Savaşın kuralı mı olur yahu? Birini öldürmenin centilmenceliği mi olur?
Nüfus git gide artıyordu. Toprağın altındaki servetler keşfediliyor ve birileri bütün bunların sahibi olmak istiyordu. Silahlar üretildi, geliştirildi, çoğaltıldı. Savaşlar başladı. İnsanlar birbirlerini çeşitli bahanelerle öldürdüler. Kitle imha silahlarını geliştirdi birileri. Böylelikle tek hamlede binlercesini ortadan kaldırabileceklerdi. Fakat daha sonra bu nükleer silahlardan kendilerinin de zarar görebileceklerinin farkına varınca "savaş suçu" diye bir şey uydurdular. Savaşın kuralı mı olur yahu? Birini öldürmenin centilmenceliği mi olur?
Bir gün, Güzellik ve Çirkinlik deniz kıyısında karşılaştılar. Biri, öbürüne “Haydi yıkanalım“ dedi. Soyunup suya daldılar. Biraz sonra, Çirkinlik kıyıya çıkıp Güzelliğin giysilerini giydi ve yoluna devam etti. Güzellik de sudan çıktı. Giysilerini bulamayınca, çıplak kalmaktan da çok utandığı için, Çirkinliğin giysilerine büründü. Sonra, kendi yoluna gitti. İşte, o gün bu gündür, erkekler ve kadınlar Güzellikle Çirkinliği birbirine karıştırdılar. Ancak, kimi insanlar, ona ait olmayan giysilerine rağmen Güzelliğin yüzünü gördüler ve onu tanıdılar. Kimi insanlar da tanırlar Çirkinliğin yüzünü; giysiler onu gözlerinden saklayamaz.
Reklam
'"İnsanlar sizi çıldırtır, sonra da neden gülümsemediğinizi sorarlar." Friedrich Nietzsche
Dünya cehennem olduğu için, insanlar bir yandan işkence görmüş ruhlar, bir yandan da onun içerisinde ki şeytanlardır.
Geçirlerden geçtim, örtmeleri aştım, kaldırımları kaldırdım aradan, duraklarda duraksadım, arabalar aradım. İnsanlar insan mı, kediler kedi mi, şaşırdım. Geceden kırılmış bir şişenin duvar dibine süpürülmüş sivri parçaları tabanlarımda. Otobüse herkesle bir kimsecik bindim. Tıklım tıklım bir kimsesizliğe büründü içim. Dışım uzaklaştı içimden, “Galiba”nın bittiği galibarda yerlere. “Öldü galiba…” denmiş kişi miyim kuşkusu kondu kulağımın tüneklerine. Bir nefeslik aradım insanlarda. Yüzler yüzsüz, eller elsiz göründü. Oysa parmaklarımın ucunda tırnaklarım canlıydı…”
İnsanlar her zaman suçlayabilecekleri bir şeylere ihtiyaç duyarlar.
Çürük ve Harabe
Çürük ve Harabe
İnsanlar bir şeyleri unuttukları için bir arada kalmazlar. İnsanlar affettikleri için bir arada kalırlar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.