"Jem," dedim, "melez çocuk ne demek?"
"Yarı beyaz yarı siyah demek. Onları gördün, Scout. Bakkal çıraklığı yapan o kıvırcık kızıl saçlı oğlanı biliyorsun. Yarı beyazdır o. Durumları gerçekten acıklı."
"Acıklı mı, neden?"
"Hiçbir yere ait değiller. Siyahlar onları istemez çünkü yarı beyazlar, beyazlar onları istemez çünkü yarı siyahlar, böylece arada kalıyorlar, hiçbir yere ait olmadan. Ama Bay Dolphus, dediklerine göre, kendi çocuklarından ikisini kuzeye göndermiş Orada insanlar böyle şeylere aldırmıyor. İşte biri de şu."
Sayfa 204Kitabı okudu
«Peki Cecil neden köleleri savunuyor dedi? Yaptığın suçmuş gibi?»
Atticus iç geçirdi. «Yalnızca tek bir Zenciyi savunuyorum. Adı da Tom Robinson. Kasaba çöplüğünün ötesindeki barakalarda oturuyor. Calpurnia’nın kilisesine üye. Cal ailesini iyi tanıyor, iyi insanlar olduklarını, dürüst yaşadıklarını söyledi. Scout, bazı şeyleri anlayacak yaşta değilsin, ama kasabalıya göre bu adamı savunmamam gerek.
...
«Eğer onu savunmaman gerekiyorsa neden savunuyorsun?»
«Bir çok nedenle. Birincisi savunmasam bundan böyle başım yukarıda gezemem. Bu yöreyi eyalet mahkemesinde temsil edemem. Bir daha sana ve Jem’e şunu yap veya yapma diyemem.»
"çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır."
"ad astra per aspera" (Nice badireler atlatıp yıldızlara ulaşmak)
"aklı başında hiç kimse yeteneği var diye gururlanmaz."
"... atticus bana bütün sıfatları kaldırırsan geriye gerçekler kalır demişti."
"tutuklanmaktan mı korktun, yaptığın şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan mı?"
"hayır efem, yapmadığım şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan."
"başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim."
"sen zencileri mi savunuyorsun, atticus?"
"elbette savunuyorum. zenci deme, scout. bu kabalıktır."
"okulda herkes öyle diyor."
"bundan böyle o herkesten bir kişi eksilecek."
"insanların tuhaf olduklarına karar verdim. zorunlu olmadıkça onlar konusunda kafa patlatmayacaktım."
"kaldı ki insanlar kendilerinden daha bilgili biriyle bulunmaktan hoşlanmazlar. bu sinirlendirir onları. doğru konuşarak onları düzeltemezsin."
Sel yayıncılıkKitabı okudu
"Jem," dedim, "melez çocuk ne demek?"
"Yarı beyaz yarı siyah demek. Onları gördün, Scout. Bakkal çıraklığı yapan o kıvırcık kızıl saçlı oğlanı biliyorsun. Yarı beyazdir o. Durumları gerçekten acıklı."
"Acıklı mı, neden?"
"Hiçbir yere ait değiller. Siyahlar onları istemez çünkü yarı beyazlar; beyazlar onları istemez çünkü yarı siyahlar, arada kaliyorlar, hiçbir yere ait olmadan. Ama Bay Dolphus, dediklerine göre, kendi çocuklarından ikisini kuzeye göndermiş.Orada insanlar böyle şeylere aldırmıyor.
Sayfa 204Kitabı okudu