Göçmen kuşlar bile ne vakit göçeceklerini unuttular sanki.
Sanki rüzgâr esmeyi, yağmur yağmayi unuttu .
Demeye dilim varmıyor ama insanlar da birbirlerini unuttular.
Unutmuş... Tanımadı. Köşe başındaki berber... Kaç defa tıraş etti beni. Unutmuş... Tanımadı.
Ne de olsa bunlar az rasladığım, karşılıklı oturup konuşmadığım insanlardı, diyeceksin. Kızım...
Aynı masanın başında yanyana ameliyat yaptığım insanlar da tanımadılar. Birisine vapurdan çıkarken rastladım. Gözlerinin içine baktım. Tramvayda yanyana oturduk, dönüp baktım. Unutmuş... Tanımadı...
Herkes unutmuş beni, unuttu kızım. Unutulmuşum. Ne çabuk!... Kitapçı camekanlarına baktım. Yalnız birinde tek bir kitabım duruyor. Onu da kitapçı orda unutmuş kızım.
“Atla suya” dedim atladı, yüzme bilmiyordu biz onu çıkarana dek neredeyse boğuluyordu.Onu çekip sudan çıkardım diye bana öyle bir minnet duydu ki “atla” diyenin ben olduğumu hepten unuttu..