Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Bizim gibiler, başkalarından bir fazla boyutla donatılmış bizim gibi iddialı, bizim gibi içi özlem dolu insanlar, bu dünyadaki hava dışında soluyacakları bir başka hava, zaman dışında ayrıca sonsuzluk olmadı mı asla yaşayamazlar; bu sonsuzluk da gerçeğin ülkesidir işte. Mozart'ın müziği ve senin büyük yazarlarının yapıtları da bunun içinde, kerametler gösteren, idealleri uğruna can veren ve insanlık için yüce örnekler oluşturan ermişler de bunun içindedir. Ama her gerçek eğilim, her gerçek duygu da, isterse kimsenin bunlardan haberi olmasın, kimse bunları görüp bir kenara kaydederek gelecek kuşaklar için saklamasın, bu sonsuzluk kapsamına girer. Sonsuzluk içinde sonraki kuşaklar diye bir şeyden söz açılamaz, birlikte yaşamalar vardır sadece."
Hiç şaşmayan bir durum vardır , tüm ahlaksız insanlar , ahlak dersi verir . Çünkü ; üzerindeki çamuru başkasına ne kadar bulaştırırırsan , o kadar temiz görünürsün .
Reklam
Bonne soirée
Bir insan ne zaman yaşlanır? Kişi ne zaman öğrendiği bilginin yeterli olduğuna inanırsa o zaman yaşlanır. Yaşı yirmi de olsa, seksen de olsa öğrenmeyi bırakmış insan yaşlıdır. Yeni heyecanlara kapalı, yeni keşifler yapmak için isteksizdir. Hayatlarımıza dahil ettiğimiz her bir kişinin, kitabın ya da olayın bir amacı vardır. Kitaplar, insanlar ve olaylar hepsinin bir sebebi vardır. Hepsi bir şey öğretir. Ders verir, o dersi alıncaya kadar. Ders alabilmek için ise değişime razı olmak gerekir. Değişmeyi göze alabilen insan; en güçlü insandır...
Belki bir gecede inanılmaz başarılara imza atan insanlar da vardır. Ben öyle birini tanımıyorum ve kesinlikle onlardan biri değildim.
Bazı insanlar vardır yüzleri yoktur. Ya da birçok yüzleri vardır. Herkesin, yanındakinin kimliğine uygun bir yüzü vardır. Bunlar kendilerine her gün yeni bir yüz seçmek zorunda kalırlar. Karşısındakinin durumuna göre, elbiselerinin içine bir iblis, bir derviş, bir cani, bir düşkün yerleştirebilirler.
Destek Yayınları: Nisan 2012 epubKitabı okuyor
Ebu Hanife r (alimler için) bu hakikati şöyle ifade etmiştir
alimlerden ve onların güzelliklerinden bahsetmek Bana fıkhın büyük bir kısmından daha sevimli gelmektedir Çünkü onların Hayat hikayelerinde insanlar için önem arz eden edepleri ve ahlakları vardır.
Reklam
%4 (10/238)
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Uzun İhsan Efendi’nin Düşü
Bir süredir inceleme yazmıyordum. Bunun sosyal, siyasal ve ekonomik sebeplerine girmeden önce inceleme yazmak isteyen fakat eli bir türlü kaleme gitmeyen birini düşledim. Kitap okuma ve inceleme amacıyla bir araya gelen bir toplulukta neden eskisi kadar inceleme yazılmadığını, içerikten görselliğe doğru gidişi ve rüzgârın nereden estiğini anlamaya
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,1bin okunma
Hiç olabilecek ne bir toz tanesi ne de atom vardır ancak insanlar hala ölümün varlıklarının yok oluşu olduğuna inanıyor..
Kılıç dahi fikrin emrindedir aksi halde zarar verir
Türkiye'nin Suriye'deki içsavaşa müdahil olmasının Türkiye'ye kurulmuş bir tuzak olduğunu gören Sezai Karakoç Türkiye'yi şöyle uyarmıştır: "Şimdi Batı bize diyor ki: 'Suriye'de kötü bir yönetim var. Orada halk ile devlet arasında problem var, masum insanlar ölüyor. Bu işi siz halledin, siz çözün, insanların ölümünü seyir mi edeceksiniz?' Şüphesiz Müslümanlar asla seyretmez, ama bu meselenin çözümü silahla olmaz. O yönetimi uyaracak olan kılıç değil kalemdir. Çünkü kılıç ile girdiği takdirde halk ile karşı karşıya gelecek ve siz yine masumları öldürmek zorunda kalacaksınız. Aynı o devletin yaptığını siz yapmış olacaksınız. İşte bu size kurulmuş bir tuzaktır. Çözümün sadece silah ve kılıç olduğu doğru değildir. Daima ondan daha güçlü olan bir çözüm vardır ve o çözüm fikirdir. Kılıç dahi fikrin emrindedir. Aksi halde zarar verir."
Kötülüğü, kötü olmayı hiç yakıştıramadığın insanlar vardır ama sonunda kötü çıkınca büyük bir hayal kırıklığı yaşamak zorunda kalıyorsun.
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ne Olacak Bu İnsanların Hali
"NE OLACAK BU İNSANLARIN HALİ" DİYE DÜŞÜNÜRKEN BİRDEN İKİ KANATLI BİR KAPI AÇILDI... Niyâzî-i Mısrî kaddesellâhü sırrahu’l azîz- kullardaki durumu şu şekilde açıklıyor. “Bin altmış yedi senesi Rebiu'l-ahir sonlarında bir gün kulların çokluğunu, fakat abidlerin azlığını, zahidlerin nadir olduğunu, ariflerin de yani ariflerden Allah
Âriflerin Rûhu
Âriflerin RûhuAhmed Ziyâüddin Gümüşhânevî · Yeni Dünya Yayınları, Mavi Yayıncılık · 200425 okunma
İşte bu itiraf ve öz-inceleme yazılarından oluşan külliyetli modern edebiyata bakınca, deha ürünü bir eser kaleme almanın neredeyse her zaman olağanüstü zorlukların üstesinden gelmeyi gerektirdiği anlaşılıyor. Her şey, o eserin yazarın zihninden tam ve eksiksiz olarak çıkabilme olasılığına karşı koymak için işbirliği yapmaktadır sanki. Maddi koşullar da genellikle yazarın lehine işlememektedir. Köpekler havlayacaktır; insanlar işine burunlarını sokacaklardır; para kazanma zorunluluğu önüne dikilecektir; bu arada sağlığı elden gidecektir... Üstüne üstlük, bütün bu güçlükleri daha da belirgin hale getiren ve onlara katlanmayı daha da zorlaştıran bir şey daha vardır: Dünyanın o kötü şöhretli vurdumduymazlığı... O, insanlardan şiirler, romanlar ve tarihçeler yazmalarını istemez; onlara ihtiyacı yoktur çünkü.
İnsanlar vardır Birbirinden uzak Yâd ellerde... İnsanlar vardır Birbirinden uzak Aynı evlerde... Her gönülde bir hasret Hepsi kendi derdinde.
Bazı duyarlı, anlayışlı insanlar vardır ki, insanın mutsuzluğunu, derdini yüzüne bakar bakmaz anlarlar.
“Bir olmak, hepimizin aynı olması anlamına gelmez. Her varlık biriciktir ve özgündür. İki varlık asla aynı mekanı kaplamaz. Yaprağın bir bütüne varabilmesi için tüm parçalarına gereksinme duyması gibi, her ruhun varacağı özel bir yeri vardır. İnsanlar çeşitli hileler yapabilirler ama sonunda her şey doğru yere gelecektir. Bazılarımız düz bir yol ararken, bazılarımız da dolambaçlı yollar katetmekden hoşlanırız.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.