Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yalnızlığım size gülüyor ve normal bir gülüş olduğunu söyleyemem
+: "Neden asosyalsin?" -: "Kendimle baş başa kalmak değil gereksiz insanlar içinde olmak iğrenç, korkunç ve aptalca geliyor; iğrenç çünkü cahil topluluk, farklılık sevmediği için onlardan biriymiş gibi davranmak zorunda kalıyorsun. Korkutucu çünkü asla gerçeklik barındırmayan bir kalabalık yüzünden kendi benliğini silmeye çalışıyorsun ve normal değil. Kendi benliğimizin denk bir zenginliği asla olamazken bu kadar ucuza vazgeçmek akıllıca olmasa gerek?.. Bir de insan ya da toplum olsun belli bir seviyeye gelememişse tahammül etmek zor oluyor. Ayrıma girmeden şak diye hayat kapımı kapatırım. Çünkü konuşmak - sadece kendim ve sevdiklerimle- güzel ama ahlâk konuşmayı sevmiyorum, görgü konuşmayı sevmiyorum kısacası küçük adam tavırlarından oluşan sorunları konuşmayı sevmiyorum: "Bunları çocukken ebeveynlerimiz öğretiyor ha öğretmedi mi birey olduktan sonra sen kendine öğretecektin. Öğretmemişsen sorunlu davranış kalıplarını benimsemişsin ve öyle de mutlusundur. O yüzden benden uzak dur çünkü bana hiç mutluluk vermeyen insan tipindensin..." diye önceden derdim ama artık en fazla "Kalitesiz insanlarla bir bağ kurmuyorum." diyorum. Ve böyle oldukları için onlar suçlu değil ben gerçeği söylediğim için suçlu sayılıyorum: "Allah'ım kendimi kalitesiz sayacağım insanlarla tanıştır beni." diye dua ediyorum. Çünkü benden iyisi illa ki vardır, onları bulup - onlardan da öğrenerek- en harika versiyonuma dönüşmeliyim ve gerçekten insanlarla vakit geçirdiğimi hissedeyim diye. Bir tek benim böyle dualarım/ isteklerim olmuyordur değil mi? ???"
İnsan olmak
İnsanın karakteri, huyu, yapısı bellidir. Kendini tanımladığı belli başlı özellikler vardır. Ama bazen de zıt iki özellik bir arada olamaz mı insanın içinde, bu durum dengesizlik midir yoksa insan olmak mı? Ben hem gülmeyi, eğlenmeyi, esprileşmeyi severim hem de vakarlı ağır duruşu. Hem yumuşak huylu, görmezden gelen hem de fevri, tavizsiz olanım. Bazen kaya gibi güçlü, sağlam bazense bir papatya kadar hassas. Bazen her şeyi yapabileceğine inanan bir enerjim varken bazen başarısız olduğuna kendini inandıran bir yorgunluk üzerimde. Kişisine göre, yerine göre, durumuna göre, hassasiyete göre birinden biriyim. İkisi de benim, ikisi de ben miyim? İnsanoğlu çok değişken bir ruh haline sahip. "Ruh" ne kadar ağır bir kelime aslında, söylerken tınısı bile hissettiriyor bunu. Nasıl oluyor da bu kadar şeyi içine alıyor, her hale giriyor. Bu çeşitlilik belki de Allah'ın rahmeti. Burada dikkat edilmesi gereken nokta fıtratın dışına çıkmamak, Allah'ın sevdiği, peygamber efendimizin(sav) örnek olduğu haller üzerinde yaşamak,dengesiz olmamak, farklı haleti ruhiyelerin faydalı tarafını yansıtmak. Ben buyum diyerek kalp kırıcı tavırlar sergilersek işte o zaman dengesiz, nerede ne yapması gerektiğini bilmeyen insan figürü çıkar ortaya. Öyle biri olalım ki bize bakan insanlar, "Böyle güzel insanların kulluk ettiği Rahmân da güzel olmalıdır" desin. Dünyadan göçüp gittiğimizde hayırla, iyilikle hatırlanan kullar olmak duamdır.
Reklam
Enigma..
bazen kimsenin hayal edemediği şeyleri hayal edip yapabilen insanlar vardır...
Ruhları birbirine bağlı insanlar vardır, yürekleri mesafe kabul etmez.
Kendini kabul etmiş ve anlamış olgun insanın diğerlerine kendini kabul ettirme gereksinimi yoktur; insanlar onun çevresinde kendileri olabilirler ve düşündüklerini rahatlıkla söyleyebilirler. Kendini beğenmiş, olgun olmayan insanın diğerlerine kendini beğendirme, sürekli kendi düşünce ve beklentilerini başkalarına kabul ettirme gayreti vardır.
Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu
"hani yüzüne baktığınızda orada mı değil mi ya da başka bir yerde mi, düşe mi dalmış yoksa melankoliye mi kapılmış, bir türlü kestiremediğiniz insanlar vardır ya, işte onlarınki gibiydi gözleri."
Reklam
Ey Oğul, Sabretmesini bil. Vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma; insanı yaşat ki devlet yaşasın. Çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma. Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı. Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli. Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise sessizliktedir.
Suç milletin değil, liderin!
Nasıl Yönetilirseniz Öyle Olursunuz! Toplumsal sıkıntıların ve kaynağının neler olduğunun dile getirildiği, tartışıldığı birçok mecliste genelde ifade edilen bir sözdür; “Nasılsanız öyle yönetilirsiniz.” Bu söz, toplum olarak karşı karşıya kaldığımız sıkıntıların kaynağının kim ya da ne olduğunu ortaya koyan bir muhtevaya sahiptir. Bu söz
Allah Teâlâ Sevgisinin Alâmetleri:
1- Allah Teâlâ’yı seven, ölümden korkmaz. Onun geleceğini misâfir bekler gibi bekler. Çünkü sevenin sevgilisine kavuşması ancak ölüm ile mümkündür 2- Allah Teâlâ’yı seven kul, dünyadan sevdiği şeyleri severken, Allah Teâlâ’nın da onları sevdiğini bildiği için sever. Sevdiklerini de onun yolunda harcar. 3- Allah Teâlâ’yı seven kul, gece-gündüz
Mesafenin önemi yoktur. Burnunun dibinde olsa ne olacak? Seni anlamıyorsa… Ama birisi vardır ki dünyanın öbür ucunda. En ihtiyaç duyduğun anda, İki satırıyla bile olsa, Bir çırpıda yanı başında… Mesafe uzaklıklarda değil, Mesafe fedakârlıkta!
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
Reklam
Hz Muhammed sav
Bismillahirrahmanirrahim Ali (ra) rivayet ediyor. Resulullah (asm) şöyle buyurdular: Cennette dışarıdan içerisi, içeriden dışarısı görünen köşkler vardır. Allah bu köşkleri yemek yediren, yumuşak söz söyleyen, oruca devam eden ve geceleyin insanlar uyurken kalkıp namaz kılanlar için hazırlamıştır. Camiüssağir-2314
Çokda fazla kabullenmiş sayılmam aslında...gerçekten seviyorsam orta olumlu bir yolu bulmaya çalışırım.. Ama nedir!... Bazı anıların esrik hafızası vardır, unutulmayan. bir zaman önce demişti ki aşk ve sevda için "Bilmiyorsan gel öğren, biliyorsan gel öğret.." ve beni oraya çağıran bir dizi söylem, iz. Ve unutma psikolojide şöyle bir olgu, kavram vardır ya da kural. "etki, tepkiyi doğurur." duygusal anlamda ama zamanla eyleme dönüşebilen yanii.. ve Gittim, kapı duvar malesef :) amacım ona bişey öğretmek değildi ya da inatçı bir hırs.. sadece birer kahve içip ne anlatmak istiyorduysa onu dinlemek - konu da farketmez - iki hal hatır sormak, çünkü ben buralarda yazıyorum falan ama o Herşeyi, duygularını vs. içinde yaşıyor. Lal dilleri açılsın biraz, ruhen huzur bulsun mutlu olsun istedim.. Ama olmadı, bu kadar derin yaraları var ruhunun, anlıyorum, hissediyorum sebebi ne olursa olsun ve yürekten çağırmalarına o kadar yolu aşıp gidiyorum ve onun beni görmeyişi :)? Üzüldüm açıkçası, zoruma gitti ağladım biraz (bide diyordu ki önce gelirim belki oraya derdim 'buyur gel baş göz üstüne..!') derdi o da. Hanii yok işte.. Yine benden oldu ama, yani karakterimden :) ben buna kendimce 'iyi niyetimden vurulmak' diyorum. Neyse canı sağolsun. . Nasıl bir imtihansın sen, rabbim karşıma çıkardı.. yüreğimden hiç çıkmayan (nefret ettiğim halde) :) ömrüm vefa ederde belki görüşürüz yüzyüze inşallah bir gün.. Ha pişman mıyım gittiğime? elbette hayır iyiki gitmişim güzel anılar biriktirdim çok eğlendim, iyi insanlar tanıdım.. 🤫😉😌💕
Nur Baylar

Nur Baylar

@Nbaylar
·
27 Nisan 02:03
.belirsizlikler içindeki bir geçmiş ve belir­sizlikler içindeki bir gelecekle kabullendiler birbirlerini.
“İnsanlar asla söyledikleri kadar meşgul değillerdir. İnsanların öncelikleri vardır ve bazen sıra sana gelmez.”
Paul Auster
Paul Auster
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.