Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer? Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın Taze tomurcukları sert rüzgarlar örseler, Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın: Işıldar göğün gözü yakacak kadar sıcak, Ve sık sık kararırdı yalnız düşer yüzünden; Her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak Kader ya da varlığın bozulması yüzünden; Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz, Güzelliğin yitmez ki, asla olmaz ki hurda; Gölgesindesin diye ecel caka satamaz Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda İnsanlar nefes alsın, gözler görsün, elverir, Yaşadıkça şiirim, sana hayat verir.
William Shakespeare
William Shakespeare
İnsan hep saf, temiz bir şeyler arar...
"İnsan yaş aldıkça, yaşadıkça saflığını kaybetmeye başlar. Dünyanın yalanına, sahteliğine kanmaya başlar. Bir yandan da gözleri açılmaya başlar. Bakar ki insanlar sahte, ilişkiler sahte. Gerçek olan, doğal olan çok az şey var. İnsan sonra geriye çekilir bakar ki değmez bir çoğu. Sonra kendisine sorar, durur. Neydi gerçek, neydi doğal olan? Geçmişini sorgular. En saf hallerini, en masum hallerini arar... İnsan anlar ki kendisi de kirlenmiştir. Zamanla onda da olumsuz değişimler olmuştur. Fakat bilir ki bazı insanlar yine de temiz kalır. O da olabildiğince temiz kalmışsa gerçekten sevdiklerine tekrar yönelir. Kendi o eski saflığını, o eski masumiyetini paylaşma arzusu yeniden duyar. Önceleri büyük bir içtenlikle, müthiş bir sevgiyle bağlandığı, o sevdiği insanı tekrar arar, durur." (Jack Brighty)
Reklam
"Bütün insanlığın varlığını kendi şahıslarında gören adamlar bedbahttırlar. Besbelli ki o adam fert sıfatı ile mahvolacaktır. Herhangi bir şahsın, yaşadıkça memnun ve mesut olması için lazım gelen şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır. Herkesin kendine göre bir zevki vardır. Kimi bahçe ile meşgul olmak, güzel çiçekler yetiştirmek ister. Bazı insanlar da adam yetiştirmekten hoşlanır. Bahçesinde çiçek yetiştiren adam çiçekten birşey bekler mi? Adam yetiştiren adam da, çiçek yetiştirendeki hislerle hareket edebilmelidir." Atatürk, 17 Mart 1937
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Dünya Adil Bir Yer Değil
Bugün dünyadaki, doğum günüm. Cahit Sıtkı’nın deyişiyle: “Yolun yarısı”. Bu zamana kadar yaşadıklarımdan, şahit olduğum binlerce hayat hikâyesinden, kendimce okuduğum kitaplardan, dinlediğim müziklerden, izlediğim filmlerden bir terapist olarak şunları öğrendim: İnsan nisyanla malüldür ve fena halde hüzne, hüsrana mahkûmdur. Her hal geçici ve
KAZIKSAL TECRÜBE
~KENDİMCE~ Hayat, yaşadıkça tecrübe edinilen ve tecrübe edindikçe daha akıllıca yaşanılan bir süreçtir. Herkes hayatı böyle yaşamasa da olması gereken budur. Doğada yaşayan her canlı aynı şekilde yaşadığına göre; insan da kendi hayat koşullarına göre böyle yaşamalıdır. Hayattaki tecrübe için farklı tanımlar, çeşitli alanlar sayılabilir.
Reklam
Dilimiz döndüğünce yazdık.. Uzunca okumaları sevenlere gelsin.
İnsanın beyninin içinde dönen duran düşüncelerle hayatın akışına ayak uydurmasının bu kadar zorlayıcı olacağını düşünmezdim. Daha doğrusu insanın bu kadar düşünebilecek bir varlık olduğunu düşünmezdim. Ne zaman ki bir şeyleri istemsizce düşünürken kendimi buldum, o zaman anladım. İnsan düşünmekten ibaret olabiliyormuş.
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
Neden olmasın
Hiç görmediği birini özler mi insan? Neden olmasın. Hani şu sözleri ile dokunan insanlar var ya. Hani şu aşka inanan. Ama başka şehirlerde farklı rollerde olan insanlar. Özlenmez mi ?
874 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.