Korkmak gerekir insanlardan... Birbirlerinden nefret eder insanlar. Hasistirler, kıskançtırlar. Hepsi öyledir. Onları suçlamaya, eleştirmeye başladığında nefret ederler senden, yok ederler seni.
Sahip olmak ya da olmak 3
Sahip olmak" şeylere, nesnelere ilişkindir ve bunları görüp, tutmak ve de tanımlamak kolaydır. "Olmak" ise, yaşantılara ve bazı içsel süreçlere dayandığı için, dile gelmesi, tanımlanması- zor ve hatta imkânsızdır. Kişilik dediğimiz, dışa vuran yanları- mızı, yani taşıdığımız maskeleri tanımlamak mümkündür. Çün- kü bu, dışlaşmış bir
Reklam
Yalnızca bir şey isteyeceğim senden, insanlarla konuşurken dikkatli ol. Korkmak gerekir insanlardan... Birbirlerinden nefret eder insanlar. Hasistirler, kıskançtırlar. Hepsi öyledir. Onları suçlamaya, eleştirmeye başladığında nefret ederler senden, yok ederler seni.
720 syf.
·
Puan vermedi
SOKAK NÖBETÇİLERİ♡
Kitap yorumu ve duygularımı aktarma konusunda kötüyüm. Elimden anca bu kadar geldi. ;) Okumadan önce beni bu kadar etkileyeceğini düşünmemiştim. Birçok kişi genç kurgulara kötü gözle bakıyor. Ön yargı ile yaklaşıyor. Ama nasıl ki her insanın kötü olmadığı gibi her genç kurgu da kötü değil. Evet cinsellik veya küfür falan olabilir ama bence önemli olan insana kattığı iyi şeyler. Neyse kitap bana göre çok güzel, insana insanlık katıyor. Özellikle birçok insan ben de dahil sokaktaki insanlardan çocuklardan korkardık. Ama anladım ki sokaktaki insanlardan korkmak yerine kendini birşey sana insanlardan korkmalıyız... Lâl, Bartu, Mutlu, Işık, Helin ve son olarak Sokak Nöbetçileri'nin lideri Yankı Sarca! Hepsinin birbirinden ayrı acıklı hayatları var. Umarım serinin sonun da hepsi mutlu olur, çünkü onlar mutlu olmayı hak ediyorlar. İnşallah güzel biter sonu. Çok tuhaf yazmışım neyse bir şey olmaz. "Liderin olarak lan liderin!" Yankı'm
Sokak Nöbetçileri
Sokak NöbetçileriAslı Arslan · İndigo Kitap · 202112,3bin okunma
Bir insandan ya da bazı insanlardan korkmak gerçekçi nedenlere bağlı olabilir. Ancak burada sözü edilen korku, yaygın bir duygudur ve bir insan için hiç önem taşımayan ya da hiç tanımadığı insanları da kapsamına alır. Suçluluk ve değersizlik duyguları ise yalnızken de yaşanır ve bu duygulara «kimse beni istemiyor!» düşüncesi eşlik eder. Bu düşünceyi doğrulayacak kanıtlar aranır ve bulunur da. Kanıtlar bazen insanın kendisinde aranır ve kişi, kendi davranışlarını sürekli gözlemleyerek, ya yaptığı önemsiz hataları abartır ya da hatalı olarak nitelendirilemeyecek davranışlarını da olumsuz bir biçimde değerlendirir. Bu gibi durumlarda düşmanca duygular insanın kendine yönelmiştir ve kişi kendisini sürekli suçlar. Kimi insanda ise bu duygular dışa yansıtılır ve kişi diğer insanların olağan davranışlarını yanlış yorumlayarak, onların kendisini eleştirmekte ya da suçlamakta olduğuna ilişkin ve gerçekte var olmayan kanıtlar yaratır. Bir insanın kendisinde var olan düşmanca eğilimleri başkalarına mal etmesi biçiminde yaşanan bu duyguya alınganlık denir.
Remzi Kitabevi, 13. Basım
insanlardan korkmak
Bazı insanlar vardır, diğer insanlarla birlikteyken sürekli tedirgindirler. Bu duygu öylesine benliklerinin bir parçası durumuna gelmiştir ki, onu «korku» olarak tanımlayamazlar. Çoğu kez bu tedirginliklerini maskelemeyi başarabildikleri için diğer insanlar onların ne yaşamakta olduğunu fark etmeyebilir. Çünkü insanlar sözlü olmayan davranışlara genellikle pek dikkat etmezler. Arada bir kendilerine yöneltilen bir beğeni ya da onaylayıcı birkaç söz onları geçici olarak rahatlatırsa da, kısa bir süre sonra tedirginliği yeniden yaşamaya başlarlar. Savunmasız kalmaktan korktukları için, bazen ölüm-kalım savaşı veriyormuşçasına yaşanabilen bu duygudan genellikle en yakınlarına bile söz etmezler.
Remzi Kitabevi, 13. Basım
Reklam
842 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.