Geçmişten bugüne,dinler,
insanların bireysel ve toplumsal yaşamlarında etkili olmuştur.
İnsanlığın ilk zamanlarında astroloji,
yıldız, ay ve güneş gözlemleri ile başlayan
evreni ve yaşamı açıklama süreci,
insanlığın soyut dünyasını geliştirmiş
ve genişletmiştir.
Sonraları mitoloji gibi daha edebiyat-din
temelli açıklama modelleri ile dinsel sistemlerin adımları atılmıştır.
Bu incelemede kurduğum cümleler sadece kendi fikirlerim veya başka kaynaklardan alıntıladıklarım değildir. Aşağıda yazanlar, kitabı okurken altını çizdiğim cümlelerin benim kafamda yeniden kurulup, özet mantığına çevrilmiş halidir. Yani, yazarın asıl anlatmaya çalıştığı veya özeti, bir bakıma kitabın bölümler halinde tahlili de diyebiliriz.
1.
“Doğanın, kendi yeterliğinin ya da yetkinliğinin gelişimini etkilemek için kullandığı yöntemler, toplumda zuhur eden karşıtlıklardan ibarettir. Bu durum, doğanın sahip olduğu muntazam düzenden öte gelir. Burada karşılıktan kasıt insanoğlunun yetersiz kalan toplumsallığıdır. İnsanoğlu yaratılıştan sosyalleşme meyillidir. Çünkü sosyalleşerek kendini daha çok insan gibi hisseder, bu şekilde kendi doğuştan gelen yeterliğini de geliştirir. Ne var ki bununla birlikte kendini tecrit etmeye de meyili vardır… Ardından çiğlikten, yani gelişmemişlik evresinden, insanlığın asıl sosyal değerini ortaya çıkaran uygarlık evresine doğru geçişin ilk doğru adımları atılır, bütün yetiler birbiri ardına gelişir, hazlar biçimlenir vs… İnsanoğlu huzur arar. Ama insanoğlu için en iyi olanı mevcut düzen bilir, onu ahenksizliğe sürükler. Medeniyet ve marifet süsü ile bezenmiş insanlık, yani sosyal düzenin en güzel tarafı, asosyalliğin meyveleridir. Ki bu taraf, her dalını, meyvesi ve yaprağına kadar büyüten ağaç misali, zoraki bir marifet aracılığıyla kendi kendine terbiye etme mekanizmasına sahiptir.”
Bir hedef bulacaksınız, o uğurda çalışacaksınız, hedefinizi gerçekleştirmek için bir yol arayacaksınız, yol yoksa da o yolu yapacaksınız. Hedef bulmak, yol açmak ve aynı yoldan geri dönmemek.. Hayattaki gayemiz budur!
İlber Ortaylı 'nın en beğendiğim eserlerinden biri oldu kuşkusuz. İnsanın yaşamına anlam katma çabalarında atılması geren adımları
İlerleme insanın yaşam tarzıdır. İnsanlığın ortak yaşami, kollektif adımları ilerleme demektir. İlerleme yürür; insani ve dünyevi olandan ilahi ve semavi olana doğru uzun bir yolculuk yapar; gecikenleri beklemek için durur; Kenan ülkesi ufukta aniden belirlendiğinde düşünmek için mola verir; uyuduğu geceler vardır; ilerlemeyi uyandıramadan insan ruhu bu saran gölgeyi görmek ve karanlığı elle yoklamak düşünürlerin dokunaklı endişelerinden biridir.
Bütün cinayet dosyalarında geçer ,insanlığın parmak izi.
Ve bütün intihar mektuplarında....
bileklerimi kesiyor camların yumuşak teni,
ellerimde katilin hain hançeri,
kalbimde büyüüüükkkkk bir yaşama sevinci !
her yaşayan bana dönüşüyor, her ölen bendim
Söylemeyip sustuklarım ,susup söylediklerim kadardım
Terazisini buldum