Bernhard’ın ‘ter ve onur dolu’ ödül salonlarında yaptığı konuşmaları, aldığı ödülleri, o süreçlerde yaşadıklarını araya serpiştirip, asıl olarak nefret ettiği şeylerin listesini çıkardığı kitabı desem abartmış olmam sanırım. Salzburg, Augsburg, Regensburg, Würzburg şehirleri, edebiyat, yayınevleri ve siz yayıncılar, kamyon şoförlüğü, doğa ve ey Bernhard’ın kendisi, Bernhard sizden nefret ediyor haberiniz olsun:)
Çünkü çağımız ebleh, Avrupa acınası, Avusturya kendini beğenmiş ve duygusuz. İnsanlar alçak, götlek, ikiyüzlü, budala…Her şey iğrenç, itici, düpedüz rezalet inanır mısınız? Bernhard çileden çıkmasın, köpürmesin, öfkelenmesin, nefret etmesin de ne yapsın? :)
Edebiyat tarihi Bernhard kadar huysuz, geçimsiz, nefret ettiği şeyler listesine kendini de dahil edecek kadar tutkuyla nefret eden kaç yazar görmüş olabilir ki?
Eğlenceli kısmı bir yana, Bernhard’ın ödüller başlığı altında anlattıkları arasından kendi geçmişine, kültür bürokrasisine, bürokrasi kepazeliğine, insanlığın gelişim adı altında uğradığı dezenformasyona dair, ironik, mizahı bol kepçe, mürekkebi kara bir kitabını okuyayım, kendisini de biraz yakından tanıyayım diyorsanız, bu o kitap.