Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama dinler tarihi çalışmalarım bana insanların tinsel hayvanlar olduğunu öğretti. Gerçekten de homo sapiens'in homo religiosus olduğunu ileri sürmenin geçerliliği var. İnsanlar insan olarak tanındıkları andan itibaren tanrılara tapmaya başlıyorlar; sanat eseri yarattıkları anda dinler yaratıyorlar. Bu yalnız korkunç güçleri yatıştırmak isteğinden kaynaklanmıyor, bu ilk inançlar güzel ama aynı zamanda da korkutucu bu dünyadaki insan deneyiminin ayrılmaz bileşeni olan merak ve gizemi ifade ediyorlar. Sanat gibi din de, bedenin miras aldığı acıya karşın, yaşamda değer ve anlam bulma çabasının bir sonucu Öteki bütün insan etkinlikleri gibi din de kötüye kullanılabilir ama daima yaptığımız bir iş gibi görünüyor. Din yalnızca yönlendirici kralların ve rahiplerin başlangıçtaki laik yapısıyla dümen tutup gitmiyor, insanlık için doğal bir yapısı da var. Gerçekte şimdi geçerli olan laiklik tamamıyla yeni bir deneyim, insanlık tarihinde öncesi yok. Ama nasıl işlediğini daha da görmemiz gerekiyor. Bizim Batılı liberal hümanizmimizin bize doğal olarak gelen birşey olmadığı da doğru, şiir ve resimden zevk almamız gibi, onun da geliştirilmesi gerekiyor. Hümanizm kendi başına Tanrısız bir din ve elbette bütün dinler teistik değil. Bizim etik laik ülkümüzün kendi zihne ve yüreğe ilişkin disiplinleri var ve insan yaşamına bir zamanlar daha gelenekçi dinlerin sağladığı nihai anlama inanılması için araçlar veriyor.
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Reklam
HÜMANİZM HİLESİ
İnsanlık tarihinde nice kutsal slogan, uğursuz facialara yol açmıştır! Sömürgecilik, Asya ve Afrika'ya balıklama daldığında milletlerin direnişini kırmak için surları yıkan taşlarını hümanizmin yumuşak ve güzel görünümlü kadifelerine sardı.
Sayfa 130Kitabı okudu
İnsanlık tarihinde hümanizm...
- "Her ne kadar hümanizm gibi bir akımın, medeniyetlerin çözülme safhasında başgösteren salgın hâlindeki "insanın iyiliğine inanmayan, hor gören, herkesin yalnız kendi menfaatine çalıştığına inanan, ahlâkı hor gören, bile bile ahlâkı ve cinsî kuralları çiğneyenleri takip eden ve herşeyin nihaî ölçüsünün insanın kendisi, ahlâkî değerin biricik kriterinin insanın rahat ve mutluluğu olarak anlaşıldığı" bir yönüyle yorgunluğun, bir yönüyle yozlaşmanın belirtilerini taşıyan bir akım olması hasebiyle, tarihte benzerlerine rastlanabileceği ileri sürülecekse de, onu bu yönüyle değil, içinde bulunduğumuz dünyada yol açtığı şartlar bakımından değerlendirmek lâzımdır. Ve o sebeble bu olguyu, Batı tarihinin veya Orta Doğu tarihinin bünyesi içerisine değil, başlangıcından günümüze insanlık tarihi içerisine yerleştirerek değerlendirmek ve bu tarihi mütecanis bir tarih olarak görmemek gerekir.
Sayfa 197 - 5.Levha, -Tasavvuf ve Psikoloji- (Hümanizm) İBDA YayınlarıKitabı okudu