“Fakat yalnızız. Bütün dünyada yalnızız.”
Bu alıntıyla başlamak istiyorum. Zira Halit Ayarcı’yı bu kadar iyi anlatan başka bir tanesi yok sanıyorum.
Bu kitabı birden fazla malzemeden oluşan tadına doyulmaz bir yemeğe benzettim ben. Başta malzemeleri tek tek detaylı bir şekilde anlatan yazarımız, malzemeleri ustaca harmanlayıp enfes bir yemek ortaya çıkarmış. Başta ben hep karakter mi okuyacağım diye kendi kendime çok sordum. Ama sonra bu karakterlerin her birinin bir zincirin halkalarını oluşturduğunu farkettim. Birisi dahi olmadan olmazdı.
Romanın anlatıcı kişisi Hayri İrdal, “hayatımın dönüm noktası olmuştur”dediği girişimci Halit Ayarcı’yla tanışma ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü birlikte kurma serüvenlerini anlatıyor eserde. Zaman, İnsan, ömür, hayat tecrübesi, hayal ve hayal kırıklıkları üzerine kurgulanmış müthiş bir yolculuk. Çok vurucu cümleler vardı. Hayri İrdal ile birlikte geçmişe doğru güzel bir yolculuk yapıyorsunuz.
Hızlı okunan bir roman olmamakla birlikte, günümüzde pek kullanılmayan sözcüklerin varlığı insanı yavaşlatabiliyor. Zaman zaman da tabi ki düşünmeniz gereken noktalar oluyor okurken. Ben sık sık yaparım. O yüzden okuma hızım etkileniyor :) olsun böyle de keyifli :)
Herkesin okuması gereken, ders niteliğinde bir kitap kanaatimce. Okuyanlar gelin bir sarılalım
#alıntı
⏰ “İnsanoğlu insanoğlunun cehennemidir. Bizi öldürecek belki yüzlerce hastalık, yüzlerce vaziyet vardır. Fakat başkasının yerini hiçbiri alamaz.”
Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar
Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın okuduğum ilk kitabı.
Ahmet Hamdi Tanpınar, hadi okuyup geçeyim denilecek bir yazar değil, derin biri ve onu anlamak biraz zor. Belki biraz da bu yüzden, kitabın başlarında anlamakta zorluk çekip,
