Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mars’ı yaşanabilir kılmak mümkün mü?
Kutup takkelerini buharlaştırmak için onlara ısı vermeliyiz. Koyu renk tozla örterek daha fazla güneş ışığı emmesini sağlayabiliriz. Yeryüzünde ormanları ya da yeşillik örtüsünü yok etmek için kullandığımız yöntemin tersini orada yapmış oluruz. Ama Mars'ın kutup bölgelerinin yüzeyi çok geniştir. Yeryüzünden Mars'a gereken tozu taşımak
Sayfa 159 - Beşinci Bölüm - Kırmızı Bir Gezegene İlişkin Hülyalı DüşüncelerKitabı okudu
Üstadım hislerin tercümanı
Garip bir yaşam bu Eski defterleri kapatıyoruz Yerine yeni bir defter açıyoruz Sonra o defterleri satıyoruz Aslında, aslında insanoğlu garip Birden her şey bitiyor, herkes gidiyor Yalnız kalıyoruz Toprak oluyoruz Toprağa bakanlar oluyoruz... Ölümünün ikinci yılında saygı ve özlemle.. Bıraktığımız yerden devam. music.youtube.com/watch?v=t43G7vV...
Reklam
Okumak, yazmak, mektep, eğitim bütün bunlar gaye değildir, vasıtadır. Gaye, halkın dirliğini değiştirmektir. Onu, doğayla, tabiatla savaşında silahlandırmaktır. Teşkilatlandırmaktır. Tabiata hakim kılmaktır. İnsanoğlunun asıl hürriyeti budur... Yoksa orman tükenir, sular kurur, toprak akar ve insanın, yaratıldığı günden beri tabiatla süregelen savaşında insanoğlu yenilirse, midenin azgınlığı, kafanın değerlerini yutar. İnsan hayvanlaşabilir.
Sayfa 166 - ÖğretmenKitabı okudu
534 syf.
·
Puan vermedi
·
41 günde okudu
Wuhu!
Öncelikle tarihi bir kitabı kurgusal yerleri olmasına rağmen bitirmiş olmanın verdiği huzur ile cumlelerime başlıyorum... Yazara şöyle eline yüreğine ve hayal dünyana sağlık diyerek teşekkür edeyim de üzerimde kalmasın... Antik Mısır,firavunlar ve halk...Antik Mısır dedim ama yıl 2024 bazı ulkeleri o bazı ülkelerde yaşanan sorunları-ki yönetim,ekonomi,açlık,terörizm vs vs-dusununce insanoğlu hiç yol katetmemis bunu fark ettim...Üzülerek söylüyorum inanmak bir zorunluluk olabilir ama inandığımız şeyleri herşeyin önüne getirmek ne kadar realist bir fikir bunu bilmiyorum...Milyonlarca yıl önce ki ruhban sınıfı ve şimdide bunun karşılığı olanlar...O zaman da da makam mevki ve kendi istikballeri bu zamanda da aynı teraneler...Kısaca şimdiyi geçmişin gözünden görmeme sebep oldu...Ve insanoğlu yaşadıkça ihtiraslarin kurbanı olmaya devam edecek gibi...Kim bilir milyon milyon yıl sonra bir yazıtta belki rastlanilmayacak ama şu an bu iletiyi yazdığım telefon denilen alet toprak altindan çıkartılıp bu yazdıklarım okunacak birileri tarafından...O zaman umarım okuyanlar biz başarmisiz degistirmisiz diyebilirler hayatın yorungesini... Saygilarimla
Akhenaton
AkhenatonTuna Kahraman · Dorlion Yayınları · 202393 okunma
Yapay İroni
Bugün de birkaç çocuk öldürdük. Kızmayın bana, sizin menfaatlerinizden alıyoruz gücümüzü. İki gün bağrışıyor, 3 gün yürüyorsunuz sonra biz kaldığımız değil devam ettiğimiz yerden katletmeye devam ediyoruz. Karşı mı çıkıyorsunuz. Sizi duymuyoruz. Aslında her şey "alışmakla"" alakalı. İnsanoğlu her şeye alışır. Alışmadığı bir şey görebiliyor musunuz ? Mesela ölümler ilk başladığı hafta bizleri taşlıyordunuz. Tıpkı şeytan taşlar gibi. Sonra biraz daha hedef kitlesi yükseldi-büyüdü. Dünya karşı çıktı "Filistin`de katliyam var" diye. Üzerinden iki üç ay geçti ve sesler kesildi. Bizi bir mahkemeye sevk ettiler. Dava görülmekte lakin her şey bir formalite. Binlerce insan katlettik ve epeyce bir toprak kazandık. En kötü ihtimalle Almanlarda olduğu gibi belli bir miktarda tazminat öderiz ve her şey yoluna girer. Tabi her şey bir Filistinle kalacak değil. Bakın Irak` üzerinden yirmi seneden fazla bir süre geçti. Kimse konuşuyor mu ? Ya Afganistan? Peki ya Suriye? Ukranya? Biz Satranç oyununu masaya koyarız ve dünya üzerinde sadece biz mat ederiz. Sonuçta Vadedilen topraklar diye bir şey var. Biz uydursakta-uydurmasakta bu böyle. Siz gece rahat uyurken biz yeni bombalarla yeni hayatları yok edeceğiz. Malum dünya nufusu fazla... Hem medya haber bekliyor, doğru değil mi? Size her şeyi sunuyoruz. Şimdi bize müsade yerlebir edilecek daha çok bina ve hayat var.
İnsanoğlu topraktan yaratıldığı için onun tabiatında toprağın özellikleri vardır. Toprak zaman zaman kurur, sıcaktan kavrulur, suya hasret çeker. Onu ancak Allah Teâlâ'nın lütfedeceği bol yağmurlar canlandırabilir. İşte o zaman yeniden hayat bulan toprak, gönül okşayan binbir güzelliğini ortaya çıkarır. İnsan da böyledir. Onu nefsi ve bitip tükenmeyen hırsı esir alıp da insani özelliklerini kaybettirince, yeniden kendine gelebilmesinin yegâne yolu Allah'a dönmesi ve O'ndan yardım istemesidir. Yoksa dünya malına olan açlığı artarak devam eder. O zaman da topraktan yaratılan bu varlığın gözünü ancak kabir toprağı doyurur.
Reklam
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Karanlık Dünya
Her türküsünü severek dinlediğimiz Aşık Veysel … Sazıyla sözü ile doğumdan başlayarak ölümüne kadar süren çileli bir yaşam … gözlerini nasıl kayıp ettiği, eşi Esma’nın bırakıp gitmesi, çocuklarını kayıp etmesi o şiirlerin nasıl dile geldiği, insan, hayvan, ağaç ve toprak sevgisi… Görmeyen gözlerin aslında neler gördüğü… Yazar Kısa ve öz olarak tanıklarla hayatını kaleme almış… Bir Aşık Veysel geçti dünyadan … Bir han gibi bir kapıdan girdi diğerinden çıkıp gitti… Sazı ve bıraktığı eserleri tüm insanlığa miras kaldı …. Allah kitapsız bırakmasın … Ben gidersem sazım sen kal dünyada hey Gizli sırlarımı aşikâr etme mey Lâl olsun dillerin söyleme ya da hey Benim her derdime ortak sen oldun hey Ağlarsam ağladın gülersem güldün hey Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı hey Ben babamı sen ustanı unutma hey
Bana Güneşimi Getir
Bana Güneşimi GetirSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 074 okunma
Bir şeyden kaçacaksanız çocuklar, yılandan, akrepten, aslandan kaçmayın da, nefsinizden kaçın, içinizdeki hırslardan, kinlerden, öfkelerden kaçın.Kişi kendisi için neyin daha zararlı olduğunu iyi bilmelidir. Dünyadaki bunca bunalımların, kavga ve dövüşlerin sebebi dosdoğru olamayan kendi nefislerimizdir. Insanoğlu hasetle, hirsla açgözlülükle bakmayı terk edip sevgiyle bakmayı öğrenmedikçe sancılanmaya devam edecektir... İnsan, sevginin çiçeğiyle açarsa toprak olup onu başında taşıyacaklar çok bulunur. Gönül gözüyle bakmasını bilirseniz, varlık âleminin gerçek suretlerini görürsünüz. Ve o suretler içinde kine bulaşmış, kötülüğe alışmış, sevgiden uzaklaşmış insandan daha çirkin, daha tehlikeli ve daha kötü olanı yoktur. Gözünüzün gördüğünü gönlünüzün gördüğüne değişirseniz kazanırsınız; yok gönlünüzün gördüğüne gözünüzün gördüğünü tercih ederseniz kayıptasınız.
Sayfa 424Kitabı okudu
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.