Göksel ÇELİK

Göksel ÇELİK
@insomnia59
İnsan en deli canlı türüdür. Görünmez bir Tanrı'ya tapar,gözleri önünde ki doğayı ise katleder. Farkına varmaz ki katlettiği bu doğa taptığı o Tanrı'nın ta kendisidir.
Emekli
Lise
Tekirdağ
ÇORLU, 29 October 1979
44 reader point
Joined on January 2020
Şu anda okuduğu kitap
Hayatta tartışmaların dışında kaldığım bir aşamadayım. 2+2=5 deseniz bile haklısınız. İyi Eğlenceler...
Reklam

Reader Follow Recommendations

See All
Reklam
Kimsenin iç alemine karşıma, kimseyi iç alemine karıştırma, kimseye iç alemini açma. Gizli tut. Yan ama tütme..
Aldanma insanların samimiyetine, menfaatleri için gelirler vecde vaad etmeseydi Allah cenneti O'na bile etmezlerdi secde...
Ölüm korkusu, aslında hayatın istenildiği gibi yaşanamadan sona ermesi korkusudur. Yani aslında boşa geçen bir yaşam korkusudur. Asıl bizi korkutan geride bıraktığımız dünya hayatından ve eserlerimizden memnun olmama duygusudur. Övüneceğimiz bir eser yaratmadığımız sürece, her ölüm erken olacaktır.
İnsan herşeyi o denli hızlı yapmaya şartlandırılmıştır ki, yapılan işten keyif alması mümkün değildir. İşleri bir şekilde bitirir ve hemen diğer işlere başlar. Çünkü sanır ki mutlu olmak için, zengin olmak için, başarılı olmak için tek bir şansı vardır. Mutluluk veren herşey günümüz insanına zaman kaybı gibi gelmektedir. Bir saat sessizlik içinde oturamaz çünkü zihni hemen “Neden vaktini boşa harcıyorsun?” diye onu rahatsız etmeye başlar. Bu baskı sadece hayatın hakkını verememesine değil aynı zamanda o hayalleri çoğu zaman gerçekleştirememesine ya da büyük bedeller yüzünden anlamsızlaştıktan sonra gerçekleştirmesine neden olur. Ve insan kim olduğunu bilmediği sürece tatmin olmadığı için hayaller yerini daha yüksek hayallere bırakır ve birey sürekli yeni hedeflere koşturmaktan yorularak kozmik yaşam enerjisini kaybeder.
Eğer beynimiz sürekli gelecek ya da geçmişle meşgulse yani “An’ı” yaşayamıyorsak o zaman bir rüyadayız demektir. 20’li yaşlarda 30’ların rüyası, sonra 40’ların hayali 50’lilerin planları, sonra 60’larda 20-30 ve 40’lı yaşların özlemi gibi.. Herhangi bir yaşa bağlı olmadığımızı idrak edip “An’da” kalabildiğimizde içimizdeki o “Tanrısal zamansız özü” fark etmişiz demektir. İşte o zaman ölüm korkusu giderek yok olmaya başlar. O zaman sizin bedeninizin içinde değil, bedeninizin sizin içinde olduğunu ve aslında ölümde ruhun bedeni değil, bedenin ruhu terk ettiğini anlarsınız.
Reklam
Kimseyle ilgilenmiyorum, kimseyi merak etmiyorum ve hiçbir şeye şaşırmıyorum. Hayatımda eriştiğim en güzel kafadayım.
Kitap bile olmuş 150 200 tl okumayın cahil kalın diyo bu sistem. Fuck you system...
346 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.