yldrm.Abidin

yldrm.Abidin
@inti
Sıkı Okur
Bütün savaşlarda kaybedenler en çok ta kadınlar çocuklar oluyor Uğruna ölünen topraklar halen aynı yerinde duruyor. Bu topraklar Kim bilir kaç kanlı ölümlere sahne oldu… “Savaş savaştır’’ / Barut çağında, patlayan hep aynı baruttur. Kitap Kuzey -Güney savaşları olarak da bilinen Amerikan İç Savaşını anlatıyor Ringo, Sartoris ailesinde, zenci: Bayard ise evin beyaz ,çocuğu serüveni.. Yaşanılanları kadınların, çocukların bakışıyla anlatması onlarında cephenin arkasında ne denli mücadele ettiklerinin trajedisi Faulkner, Erkekleri savaşa yatkın ihtiraslı görüyor. Kadınları ise daha olgun ve duyarlı konumlandırıyor […günümüz koşullarında bile halen kadını arka planda görüyoruz, oysa bütün savaşlarda barışı her daim kadınlar kucaklıyor...] Burada büyükanne Rosa Millard önemli bir rol oynadığını, kuzeylilerin katırlarını alıp tekrar onlara satması ırkçılığı bir nebze yumuşatıyor Diğer bir kadın kahraman Drusilla: “… Genç erkekler atlarına binip gidiyor, o güzel savaşlarda ölüyorlar; ayrıca yalnız başına yatmak zorunda bile değilsin, uyumak zorunda bile değilsin, bu yüzden yapman gereken tek şey, arada bir köpeğe sopayı göstermek ve ‘Hiçbir şey için teşekkürler Tanrım’ demek.” Çocuk ve kadınlar için yaşam, savaş ve ölüm haberleri içinde hayatta kalmaya çalışmak oluyor, elde kalan ise Drusilla’nın dediği gibi, “hiçbir şey”. Kadınlar; Savaşan erkeklerin arkasında barışı sağlamak için itici güç oluyor “yenilmeyenler” Yani… Kısacası: Anlatıcı Bayard'ın; Çocukluktan üniversiteye kadar olan yaşantısındaki tecrübe ve olgunlaşma sürecini çok güzel dile getiren bir eser…
Reklam
İMLASIZ AŞK
… Bir kız giriyor benliğime perişanlaşıyor -allak bullak oluyor her şey ağrılı gözlerle bana bakıyor gözlerinde alev mavisi Eskiden kalma bir şey söyler gibi Söylese ölecektim Neyim vardı? neyim kalmıştı -onda İçimdeki bütün kötücül düşüncelerim mi sığınıyorum vicdanına / ellerim bağlı önünde neyi mahvetmiştim Nefesini hissediyorum ,söylenişlerini suskun bağırış var gözlerinde kendimden başka birimiydim Vicdanın sisleri çöküyor geceye görmüyorum Suçluluk alabildiğince yapışıyor yakama Boğazıma sarılıyor gözlerindeki bakış gözlerimi kaçırıyorum otistik bir hal ile Görmüyorum ama kalbim sancıyor görüyor her şeyi Kaybolan bir bakıştı belki Neden şimdi Bir öç bakınışı mı Yeniden sarılmak istiyorum- bir giz var bütün iyi niyetlerimi alabora eden Uğuldayan bir zaaf kim bilir soluğunu içmek istiyorum Kadife bir ses değiyor kalbim okşalanıyor Yağmur yağıyor bekliyorum başka bir şehirde
Dönüşler
Taa..! çocukluktan mı ?yoksa -ışığın bir oyunumu bu, içime batmış hüzünlerimi çıkarıyorum Kim vermişti hangi meçhul zaman aralığında ağzım çoraklaşmış çöl sanki Ne zaman kurumuştu unuttum Su bile uçuyor dilimden Sonra değdiriyorum yanan sigaraya sönüyor …

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dönüşler
Kopyalıyorum düşüncelerimi dağın yamacındaki gecekondu ya acımtırak bir rüzgâr esiyor çocukluğumdan /savrulup duruyor Terasa çıkıyorum ;yan bahçenin dibinden incir ağacı fışkırıyor -yıllar önceden Döküyor meyvelarını Dilime değdiriyorum;akıbet zehri akıyor içime -Anısı bu olmalı (?) Bir kedi bakıyor ;acıyor halime nefesim kesiliyor_ kuruyor dudaklarım_ eski bir yaşamışlığa tutunuyorum sımsıkı
EKSİLME
… başka bir iklimin müziği akıyor içime çoğalıyor özlemler Güneş kendini saklıyor –dağlar ardına Ellerimi buğulu bir cama değdiriyorum Soğuyor ömrüm söz de eksiliyor …
Reklam
Kuşku
Bir çiçek açıyor Rengi çıldırasıya mavi Gürültüler susuyor Çığrışıyor ırmaklar Yüzdürüyorum kâğıttaki kelimeleri Siliniyor İyi de oluyor Unutuyorum belleği mi kuşkular kalmıyor Akıyor bir yere bilmiyorum Sesimi duyan yok Bir oda ya kilitlenmiş gibiyim
GECENİN SANRISI
… Sen yasaklı bir bakışsın İki de bir kapı çığlığına bakıyorum Eskiden kalma bir alışkanlık Geliyor musun ne? …
Sanrılar
… Üşüyorum ! sarılıyorum yorgana Uyuşuyor ayak parmaklarım bedenim alabildiğince ser-hoş soğuyor -ne varsa- düşüncelerimden geçenleri aklıma kaydediyorum Renkler kayboluyor grileşiyor her yanım Yorgana tutunuyorum kendimi kuşatıp / ele veriyorum Umutla ilgili ne varsa aklımdan geçiriyorum Biri bile -beş para etmiyor bırakıyorum kendimi karanlığa / ne olacaksa olsun Ne kadar kötücül değil mi? Oysa , her daima yanı başımızda /bir tuzak olsada umut… kayıp gidiyor bir yere -bilmiyorum / aklım düğümleniyor, Kalkıp tutunuyorum pencereye her yer anlamsız …
ELMA KOKUSU
Bir kızın çıplak adımları dolaşıyor Oda dan salona Çekişiyor annesi ile Haklı olmanın devini olmalı Kimbilir bir mutluluk Yeşil bir elmayı dişliyor ; ağzı buram -buram elma kokuyor. bir küçük kıza en yakışanı diyorum! Başımı yastığa koyduğumda halen bir sıcaklık hissi aklıma takılıyor Gidip uyurken- hafiften nefesini soluyorum- halen elma kokuyor … Fırtına dinmiş yerini hafif çiseleyen yağmura bırakıyor Beynimin içi güzel Geceyi dinliyorum Bir nefes alıyorum Tiz bir koku burnumu sızlatıyor Halen ekşi bir elmanın ezgisi tütüyor Çiseleyen yağmurdan bir bir düş topluyorum Umutlu olmanın olasılığı çınlıyor Hayıflanıyorum telaffuz edemiyorum Duruyor aklımdan geçenler …
Yanılsamalar
…küçük bir köpek duruyor - konaklıyor beynimin içinde Parçalıyor düşünceleri, Kelimeleri Bir Bir Hapsediyor Sönecek bir ışığın son ısınları gibi sızlıyor Titrek bir hal alıyor söylenenler Umutlu bir şey yakalıyorum Bırakmıyorum Bırak mayada niyetim yok Ne dediğim anlaşılmıyor düğümü çözülüyor kelimelerin Kaçışıyorlar …
Reklam
KANAYAN ŞEHVET
Ellerim değiyor tenine Sıcak dokunuşlar başlıyor Bir odanın sessizliğinde Bir dağın doruğuna çıkarıyoruz -ikimizi Kar beyazda debeleniyoruz alabildiğince /Soluksuz Dudaklarım kanıyor Kalbime akıyor Tatlı bir sızı başlıyor Mutluluk dehlizinde Biraz dan dan sis çöküp içimize dolacak …
Depresif
… Yalnızlık kapısından giriyorum: Kuşatılmış bir aşk ile Korkulu bir düşten uyanarak birden atıyorum kendimi sokağa Avuçlarıma takılıyor beynimdeki düş kırıntıları Ellerim sığmıyor Sağım solum yalınlaşıyor Yeniden boş bir odaya giriyorum Geçmişin kalıntıları Duvarda gezen yavru karıncalar Bir koku yayılıyor Yaygınlaşıyor beynim Masa da duran bir bardak suya bakıyor Bir yudum alıyorum gözlerimle Kuşkularımı söndürmüyor Yalnızlığın kapısını çalıyorum tekrardan …
Anımsıyorum! Elimden tutup bırakıyordun Darmadağın oluyordu her şey Karanlık her yanımızı örüyor_ kelimeler yıkılıyordu Düş gölgesi çoktan dağılmış Ayrılıklar sarıyordu tan yerini
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.