330 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Aramızdaki uçurum kapanmayacak cinstendi.
Kitabın yorumuna geçmeden önce söylemeden geçemeyeceğim noktalar olacak, konu kütüphane ve kitaplar olunca , birkaç kelam etmek hasıl oldu. Baş karakterimiz Ahmet Arslan ya da Mehmet Arslan mı demeliyiz acaba, emekli olduktan sonra İstanbul'dan, şehir hayatından, insanlardan uzakta daha önce de geldiği sahil kasabasında Podima köyünde iki
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,9bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Kopenhag Üçlemesi
Üçlemenin son kitabı da bitince genel bir yorum yazmak istedim. Çocukluk-Gençlik-Bağımlılık üçlemesi Tov Ditlevsen’in otobiyografik romanı ve bana kalırsa okuması ne kadar can sıkıcıysa yaşaması da o kadar zor olmuştur. İlk kitapta işçi sınıfı bir ailenin çocuğu olarak yetiştiği evden, ailesinden bahsediyor. İkinci kitabı Gençlik’te şiir tutkusunu, kendisini keşfetmesini ve ilişkilerini okuyoruz. Son kitap Bağımlılık ise rahatsız edici. Sürekli evlenme arzusu var ve 4 kere evlenmiş. ‘Bir erkek olmalı hayatımda’ gibi bir fikri olduğunu düşündürdü bana. Üçüncü kocasının da katkısıyla (kendi suçu da oldukça fazla) madde bağımlısı oluyor. İlişkilerinde asla sadık değil ve bu sadakatsizlik çocukları olmasına rağmen değişmiyor. Üstelik sadakat dediğim şeyin büyüklük sırası madde-yazma arzusu-kocaları-çocukları şeklinde. Enteresan bir öncelik sırası var. Her şeyi çok genç yaşında yaşamasını ve cahilliğini göz önüne alarak yaptıklarını bir nevi anlamak istiyorum ama olmuyor. Yaşamını da intihar ederek sonlandırması, kendisinin de hayatını anlamadığını gösteriyor aslında. Zor bir hayatı, içine yerleşemediği bir ailesi ve ne istediğinden emin olamadığı bir gençliği var yazarın. Yazma arzusu için desteklenseydi daha farklı bir hayatı olabilirdi, intihar etmek bir seçenek olmazdı diye düşünmeden edemiyorum.
Bağımlılık
BağımlılıkTove Ditlevsen · Monokl · 2020300 okunma
Reklam
517 syf.
·
Puan vermedi
Martin Eden içine girmek istediği sınıfın gerçekleri ve toplumun değer algıları karşısında yaşadığı bunalımı atlatamıyor ve intihar ediyor. Bu kadar hayat dolu ve güçlü bir karakterin bu sebepten bunalıma girmesi ve intihar etmesi benim için beklenmedikti. •Ruth ve Martin Eden’in bir sonunun olamayacağı bence zaten belliydi. •Ruth ve ailesinin tavırları beni hiç şaşırtmadı. •Disiplinine hayran kaldım. •Martin Eden’in kendini geliştirme yolculuğunda ona eşlik etmek keyifliydi. Ve geliştikçe yalnız kalması acı gerçek. Onunla kütüphaneye gittim, okudum, az uyudum, aç kaldım…
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,2bin okunma
312 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"İnsanlar hayatlarının kurtulmasını istemiyorlar. Hiçkimse sorunlarının çözülmesini istemiyor. Dramlarının, önemsiz meselerinin, hikayelerinin çözümlenmesini, pisliklerinin temizlenmesini istemiyorlar. Çünkü geriye ne kalacağını biliyorlar; büyük ve korkunç bir bilinmeyen..." Genel anlamda bu ülkede de o kadar çok 'Gösteri Peygamberi' var ki; TV, YouTube, Sosyal Medya, cemaat ve tarikatlar, siyasal çöplük, STK'lar onlarla dolu. Kitaba dönersek: Tender garip bir dine/mezhebe mensup. Bu inanışta kilisenin insan hayatına tam anlamıyla yön verip, insanların kendi başlarına karar vermesini engelleyen bir yapısı var. Bu mezhebin mensuplarının hayatı kölelikle geçiyor. Çim biçmek olur, bebek bakıcılığı olur, temizlikçilik, hizmetçilik... Hayat boyu bunu yapmaya gönüllü olacak şekilde yetiştiriliyorlar. Kazandıkları parayı da kiliseye gönderiyorlar. Dünyadan izole bir şekilde yaşıyorlar. Sadece gerekli eğitim verilen çocuklar, bu gibi işlerde çalışmak üzere dışarıya gönderiliyor. Dışarıda eğer bu ve daha başka tuhaflıklar da barındıran inanışları engellenmeye çalışılır, bu sebepten sorgulanırlarsa yapmaları gereken intihar etmek. Bunun adına 'teslimiyet' diyorlar. Farklı bir kitap, tavsiye ederim.
Gösteri Peygamberi
Gösteri PeygamberiChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205,7bin okunma
·
Puan vermedi
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK| Efsun tıp fakültesini bitirdikten sonra doktorluğa başlamak için ilk görev yeri Urfa’ya gider. Mesleğinin başlarındayken birden hastaneye öyle bir vaka gelir ki tüm hayatı değişir. Çünkü o gelen hasta 18. yaşına bastığı gün intihar eden, vücudunda çeşitli darp izleri olan ve ona baktığında kendisini gören bir genç kız. Ona yardım etmek için mesleğini bile tehlikeye atacak şeyler yapar hastanede. Onu sadece bir gün yalnız bıraktığı bir zaman hastaneden çıktığını öğrenir. Ne yapıp edip yerini bulur ve bulduğunda onu zorla evlendirdiklerini görür. Bizim deli kız ne yaptı sanırsınız? Kızı düğünden kaçırdı!!! Evet gerçekten kaçırdı. En sevdiğim sahne olabilir Böylelikle de Efsun ve Zeliha’nın kardeş ilişkisi başlamış oluyor. Efsun ona öylesine nahif, düşünceli yaklaşıyor ki okurken gözlerim doldu. Tabii bu düğünden kaçırma olayı öyle kapanmıyor. Mevzu çok başka yerlere gidiyor ve işin içine hiçbir şeyden haberi olmayan Zeliha’nın abisi Fetih Karadere giriyor. Gerçekten öyle güzel bir abi ki… Evet kardeşinin yaşadıklarına engel olamadı ama bunun için her saniye kahroldu. Fetih ve Efsun ikilisi beni o kadar cok güldürdü ki. Gerçekten onların o atışmalarını okumaktan çok büyük keyif aldım. Ayrıca müthiş ikililer. Her sahneyi bu şekilde okudum… Yazarın yazım dilini çok sevdim. Beklediğimden çok daha akıcıydı. Devamını çok merak etsem de kitap halini beklemeye karar verdim. Sayfaları çevirerek okumak gibisi yok çünkü.
Serçeyi Öldürmek
Serçeyi ÖldürmekDilan Durmaz · İndigo Kitap · 202441 okunma
282 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Okurken hayatınız gözlerinizin önünden bir film şeridi gibi geçiyor. Ve kafanızın içinde dönüp duran sorularla baş başa kalıyorsunuz. Bir solukta okuyacağınız, fantastik türde Matt Haig tarafından yazılmış ödüllü bir kitap kendisi. Kitabın ana karakteri Nora, pesimist, depresif ve hayatını sürekli sorgulayan biri. Üst üste yaşadığı
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202156,2bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.