Ipek Kamuran

Günler Geçer
günler geçer ve çalışır şafağın değirmeni kim bilebilir ki kimi neyi eskittiğini ben ne kadar önemserdim kendimi hay allah sen ne kadar kumraldın aynalarda hay allah temmuz tam bu işe göredir bana kalırsa gel bağışlayalım birbirimizi
Reklam
ONÜÇÜNCÜ BURÇTA DELİRMEK
Kollarını o biçim kavuşturma, kötü çok kötü  Acır gibi bakma yüzüme yoksulluğum büyüyor  Aç şu perdeleri nella aç nella uykum geliyor  Kır şu camları nella kır nella boğulacağım  Yapraklar kokunca bir  Sular yorulunca  Sızılar gencelince  Bil ki birbaşımayım 
Bugün pazar.  Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.  Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün  Bu kadar benden uzak  Bu kadar mavi  Bu kadar geniş olduğuna şaşarak  Kımıldamadan durdum.  Sonra saygıyla toprağa oturdum,  Dayadım sırtımı duvara.  Bu anda ne düşmek dalgalara,  Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.  Toprak, güneş ve ben...  Bahtiyarım...

Reader Follow Recommendations

See All
Rıfat Diye Biri
Latin Amerika'nın edebiyat ile günlük hayat arasındaki sınırları kaldıran o büyülü havası bu ülkede yok. Köklü geçmişin mayası yok. Direnişin masalsı ruhu yok. Hayatın hem içe hem dışa doğru açılan kapıları burada yok. Burada vasat bir cetvelle çizilmiş sınırlar var. Burada Lucas olamazsın, ancak iriyarı ve sıkıcılık derecesinde gerçek bir Rıfat olursun. İçinde senden beklenenlerin dışında hiç bir şey yoktur, maceralar yoktur...... Derken kitapçının kapısı açılıyor. İçeri biri kadın üç direnişçi giriyor. Devamı bu kısa filmde :) youtu.be/wE9rGtmED6E
Hatırlıyor musun, bu ilişkiye girerken insanın ille de bir vaatte bulunması gerekiyorsa bu, çelişkisiz olacağım değil, kendim gibi olacağım vaadi olmalı demiştin. Ben ne çelişkisiz olmak, ne de kendim gibi olmak istedim, ben senin olmak istedim...
Reklam
Reklam
Reklam