Büyük Ortadoğu Projesi ile Amerika şunları hedeflemektetir: 1- Amerikan dış politikasının değişmez stratejisi olan petrol ve enerji kaynaklarını kontrol altına almak. 2. Bu ülkelerin liberal ekonomiye geçmeleri ile kendi pazar şansını arttırmak. 3- Her yıl 2 milyar dolar yardımda bulunduğu öne sürülen İsrail'in, bu proje ve bölgedeki ülkelerin demokrasiye geçmeleri ile güvenliğinin sağlanması 4- Irak Savaşı sonrası dünya kamuoyunda yükselen Anti-Amerikancı söylemleri demokrasi söylemi ile bertaraf etmek. 5. Radikal İslamcı örgütlerle bölge ülkelerini demokratik söylemleri sık sık kullanarak karşı karşıya getirmek.
Batılıların kesin olarak inandıkları bir ilkeleri vardır: Bilgi güçtür. Bu doğrudur, fakat bilgiyi sorunlu bir biçimde kontrol edebilme ahlakı/kabiliyeti esasen daha büyük bir güçtür. Bilgiyi ellerinde bulunduranlar, bilgiyi yayanlar ve çoğaltanlar bu ahlaka/kabiliyete sahip olamadıkları sürece gücün sorumluluğunu da gerektiği gibi yerine getiremeyeceklerdir. Sürekli olarak bilgi, resim, imaj ve mesaj bombardımanına tutulduğumuz bu çağda, elinde gücü bulunduran unsur olarak medya karşımıza çıkmaktadır. Peki, medya sorumluluğunun bilincinde midir? Bir İngiliz gazetesinin editörüne 2004 yılında yönetilen, neden Müslüman dünyasını, terörle bağlantılı gösteren haberler yapıyorsunuz? Şeklinde soruya, gazetecilik ticari bir kuruluş. Her gün sayfalarımın yarısını bana reklam verenlere satıyorum, diğer yarısını da bu reklamları satmak için haberlerle doldurmam gerekiyor. Şu anda 3 şey satışlarımı arttırıyor. David Beckham Irak savaşı ve İslami terör... Diye cevap verir.
Sayfa 43 - DibKitabı okudu
Reklam
Modern savaşta Moğol etkisi dolaylı da olsa hala çok belirgindir. Gerçekten de 2003 Irak Savaşı nın pek çok komutanı, eylemlerinin Liddell Hart ın teorilerini yansıttığını anlamış olabilir; fakat muhtemelen, asıl köklerinin Moğollara dayandığını fark etmemişlerdir. Moğol ordusunun yetenekleri ve Moğol savaş sanatının temel ilkelerini formüle eden Cengiz Han ın kendisi de dahil olmak üzere kumandanlarının becerileri göz önüne alındığında, günümüzde bir askeri komutanın taktiksel veya stratejik bir çıkmazla karşılaştığında şu soruyu sorması şaşırtıcı olmayacaktır: Cengiz olsa ne yapardı?
Sayfa 239Kitabı okudu
I. Dünya Savaşı'nın akabinde, İngilizlerin dizayn ettikleri Irak Haşimi Krallığı, batılı manasıyla bir ulus devlet olabilmek için fazlasıyla bölünmüş durumdaydı. Ülkedeki bölünmüşlüğün temeli etnik olduğu kadar dini ve mezhebi ayrılıklara da dayanıyordu. Büyük çoğunluğu Sünnî olan, ülkenin kuzeyindeki Kürt ve Türkmen nüfus ve Araplar ile Irak nüfusu içerisinde çoğunluğu oluşturduğu düşünülen güneydeki Şii Arap nüfus arasında yaratılan gerginlik, Irak toplumunun homojen bir bütünlük içerisinde düşürülmesini imkansız kılıyordu.
Sayfa 126 - KUTADGU YAYINLARIKitabı okudu
Devletimiz şu şekilde kurulmuştur: On Birinci Asırda anayurtta, yani Türkistan da Karahanlılar sülâlesi vardı. Anayurt dışında ve Karahanlılarla sınırdaş olarak da yine Türkler tarafından kurulmuş Gazneliler devleti bulunuyordu. Ecdadımız olan Türkmenler yani Oğuzlarla Kartukların Müslüman çoğunluğu bu iki Türk devleti arasında onların hâkimiyet ihtiraslarına âlet olduktan sonra Gazneliler tarafından kendilerine verilen topraklara girdiler. Fakat askerliklerindeki kuvvet ve şiddet dolayısıyla metbuları olan devleti ürkütmekte gecikmediler. Gazne ililer, Türkmenlerin kudretini kırmak için başkanları Arslan Yabgu'yu yakalayarak hapsettilerse de başkanlarını kaybetmek onların gücünü kırmak şöyle dursun, bilâkis hınçlarını arttırdı ve Gaznelilerle yapılan bir sıra çarpışmalardan sonra nihayet 1040 ta kazanılan «Dendânekan» meydan savaşı ile Horasan'da müstakil bir devlet kuruldu. îşte Horasanda kurulan bu devlet, îslâm müverrihlerinin hükümdar sülâlesine izafetle Selçuk Devleti dediği bu yeni teşekkül bizim devletimiz, yani Türkiyedir.     Horasanda kurulan bu devlet Azerbaycan, Irak, Suriye ve Anadolu'yu sonradan fethetmiş ve en son aldığı Anadolu'nun kapıları 1071 Malazgirt savaşı ile açılmıştır. Selçüklülerin Türkiyesi İslâmiyet'ten önceki ve sonraki bütün zamanlarda olduğu gibi, bir kaç hükümdarla birden idare olunurdu.
Kuzey cephesi ve Türkiye 26-03-2003
TBMM'nin 6 Şubat'ta onayladığı tezkere ile Amerika Iskenderun limanına ve bazı havaalanlarına tonlarca askeri malzeme indirdi. Bu malzemelerin büyük bölümü daha sonra Suriye ve Irak sınırına yakın bölgelere taşındı. Ikinci tezkerenin Mart başında TBMM tarafından reddedilmesi ile Amerika zor durumda kaldı. Çünkü Amerika Kuzey Irak'a girerek savaşı bir an önce başlatmak istiyordu. Ankara üzerinde baskı, şantaj ve tehditlerini sürdüren Amerika, 18 Mart günü TBMM'nin onayı ile Türk hava sahalarını kullanmaya başladı
Reklam
938 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.