Büyük şehirler insanlara benzer. Belirli bir şekli şemali vardır, belirli bir karaktere sahiptir. İlk bakışta göze çarpar, az çok anlaşılır ama inişler ve çıkışlarla doludur. Tıpkı insanlar gibi. Bir sabah bambaşka bir yüzünü görür şaşırırsınız, bir gece takındığı eda korkutur sizi. Tekdüze değildir. Görebilen için hiçbir insan da tekdüze değildir.
Sayfa 43 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
İman'ın Üstünlüğü
Daha da yükselecek olan sizler iken yılmayın ve
mahzun olmayın, gerçek mü'minlerseniz!
(Âl-i İmran/139)
Bu hitab böyle bir ortamda insan ruhunu istila eden çaresizlik hissinin yol açacağı gevşekliği ve ümitsizliği önlemek üzere gelmiştir. Bu ilahî hitab, her iki ruhî halin karşısına, yalnızca sabır ve direnme ile değil aynı zamanda bir üstünlük hissi ile çıkılmasını sağlar. Bu; zorba otoritelere, hakim değer yargılarına, gelenek ve göreneklere, mevcud düşüncelere, pratiklere ve dalalet harcının bir arada tuttuğu insan kitlelerine tepeden baktıran bir üstünlük hissi.
Üstün olan ancak mü'mindir; o, gerek kaynak gerekse de dayanak açısından üstündür. Tüm bir yeryüzü ne ifade edebilir? İnsanlar da kimmiş? Yeryüzünde kabul gören değer yargıları da neyin nesi? Yaygın beşerî bakış açıları da ne oluyormuş? Mü'min her ne alıyorsa yalnızca Allah'tan alır; kaynağı ve dayanağı ancak O'dur. O'nun yolunu bırakıp da başka hiçbir yola sapmaz.
Sayfa 217Kitabı okudu
