Türk Edebiyatının ilk gerçekçi köy romanı olan bu kitap Antalya'nın bir köyünde kızıyla beraber yaşayan, en büyük hayali bir çift öküz sahibi olmak ve kızını evlendirmek isteyen Karabibik'in hikayesini anlatıyor. Kitapta halka özgü konuşmalar hakim olduğu için kitabın dili beni biraz zorladı aynı zamanda kitabın akıcılığını engelliyordu.Yazıldığı döneme göre değerlendirdiği zaman gayet iyi bir roman. O dönemdeki köy yaşantısı ve o dönem köyde hakim olan düşüncelere yer verilmiş. Gayet güzel bir kitap.
Dünyanın en güzel şiirleri bu kitapta toplanmış resmen. Okuduğumda hissettiğim duyguları, o muhteşem kelimelerin yan yana dizilerek oluşturduğu atmosfer harika. Çok güzel bir kitap, Cemal Süreya, kelimelerin kadar güzelsin...
Körlük İnanılmaz sürükleyici;her karakterin gözüyle görmenizi sağlayacak kadar akıcı ve net.
Karakter isimlerini bir kurgu ile betimlemiş, bence çok da başarılı olmuş. Dünyadaki toplumların;yaşanan onca kargaşaya, arkasından gelecek olan nesli düşünmeksizin;akıttığı her bir damla suyu, tek bir lokma ekmeği, zalimce hırsları yüzünden, insanlığa zülmeden yapılaşmaları, insanların bir arada yaşamama beceriksizliği görüp de, görmeyen milyarlarca insana ithafen yazılmış.
Bunu da;tek bir kişi ile başlayan, bir kişi hariç tüm dünyayı etkisi altına alan körlük salgını ile ele almış. -O bir kişinin, her bir insanın kendisini temsil etmesi gerektiğini düşünüyorum. -
Sonrasında, gruplaşan insanların çektiği akıl almaz sefalet, çirkinlikler, açlık, susuzluk, ve bu cehennemin kadınların üzerinde bıraktığı çok daha büyük bir yük... Ve o bir kişinin verdiği amansız mücadele... Nobel ödülünü sonuna kadar hakketiğini düşünüyorum
Karabibik 
Nabizade Nazım
Üstü Kalsın 
Cemal Süreya
