Caraval, benim için tam anlamıyla mükemmel bir maceraydı. Bazı kitaplar olur ki tadı damağınızda kalır, size hissettirdiği duygular sürekli içinizde bir yerlerdedir. İşte öyle bir kitaptı.
Kitabın ilk yarısı, diğer yarısıyla kıyaslandığında sönük kalsa da yarıdan sonra öyle bir kapılıyorsunuz ki hiç önemi kalmıyor. Çok farklı, çok gizemli bir macera. Caraval tamamen farklı bir yer ve hiçbir şey asla sandığınız gibi değil. Bildiğiniz şeylere bile her zaman şüpheyle yaklaşmalısınız. Oyunu sadece Scarlett değil, ben de oynadım resmen. Karışık duygularla dolu bir romantizim, harika bir abla kardeş ilişkisi kitabı çok güzel süslüyordu. Üstelik herkes gibi bizim için de Legend'in gerçek kimliğinin bir gizem olarak kalması çok hoştu. Kendimi, ordaki Legend'la tanışmak isteyen karakterlerden biri gibi hissettim. Elimden bırakamadım. Yarıdan sonra temposu hep yüksekti. Caravalın içindeki sihir, ters köşeler, gizemler ve sırlar bambaşkaydı. Neden bilmiyorum ama bu ütopya benimde çok ayrı bir yer edindi. Ne romantizimde, ne kardeş ilişkilerinde, ne karakter tasarımında ne de olay örgüsünde sıkıntı vardı.
Herkes bu kitabı okumalı, Caraval'a katılmadı. Ama unutma, bu sadece bir oyun!