İrem

İrem
@iremozgun
Bir yere geç kalmadın, hem öyle bir yer de yok.
Psikolojik Danışman
496 reader point
Joined on February 2018
"Beni terk edenlerin hepsi kapı oldu. Çünkü sırtlarını bile görmeye vaktim olmadı. Kapıyı çekip çıktılar ve ben daha ne olduğunu anlayamadan kapıya dönüştüler."
Sayfa 98
Reklam
...yürümek yerine motorlu taşıtlar kullanan, düşünmek yerine televizyon seyreden, spor yapmak yerine Play Station oynayan, kütüphane koridorları yerine internet sitelerinde dolaşan çocukların olgunlaşmaları gecikiyordu. Geçmiş kuşaklara göre tabii ki daha çok bilgiye sahiplerdi ancak bu bilgiyle ne yapacaklarını belirlemelerinde onları zorlayacak bir hayat yaşamıyorlardı. Bilgili ancak bilinçsiz çocuklar on sekiz yaşından sonra da çocuk olmaya devam ediyor ve kendileri başta olmak üzere çevrelerine de zarar veriyorlardı.
Sayfa 94
İrem tekrar paylaştı.
"Sevgi keşfedilmez, inşa edilir." ...

Reader Follow Recommendations

See All
Gelecekten bir şey beklemeyenler, mutluluklarını geçmişte yaratırlar. Barbaros da öyle yapıyordu. Hayatındaki en büyük acıyı zevke dönüştürüyordu. Hayatın lime lime ettiği ailesinin parçalarını hafızasında yapıştırıyor ve onlarla gülüyordu.
Sayfa 89
Düşündü. İngilizce'deki "pain" kelimesiyle, Fransızca'daki "pain" kelimesini düşündü. Biri "acı", diğeri "ekmek" demekti. Barbaros bunu sıradan bir tesadüf olarak değerlendirmeyecek kadar sarhoş ve yalnızdı. Acı, insanın hayat tarlasında biçtiği buğdaylardan pişirdiği ekmekti. Dolayısıyla sabah kahvaltısı kadar kaçınılmazdı.
Sayfa 88
Reklam
Piçler, yaşadıkları yılın Hıristiyan takvimine göre kaçı gösterdiğiyle ilgilenmezler. Sadece heba çağında yaşadıklarını bilirler. Bu çağda her şey harcanır.
Sayfa 87
Ailesinin yaşadığı evin kapısını, anahtarı içeride bırakarak kapatmış gibi hissediyordu kendisini. Dışarıda kalmış gibi. Ailesinin dışında. Her şeyin dışında.
Sayfa 69
"Gelecek, geçmişin merhametine kalmıştır ve insan, ikisinin arasında bir kurbandır."
Sayfa 56
Geçmiş, anılarla zihnimde, gelecekse tahminlerimle zihnimde. Hepsi acı dolu. Hepsinde kırılan hayaller var.
Sayfa 55
Maceraları, kaçan ve kovalayan insanlarınkinden çok daha durağan gibi görünse de dökülen kan ve gözyaşı her zamankinden ve herkesinkinden fazlaydı. Çünkü onlar bir yere gitmiyordu. Sadece duruyorlardı. Belki de en korkunç şiddet buydu: durmak. İnsan kaçarken başkasının, dururken kendi kanında boğulur. İnsanın kendine biçtiği cezadan daha acı dolu olanı yoktur.
Sayfa 54
Reklam
"Hayat seni öyle bir noktaya getirir ki kendini sevdiklerinle savaşırken ve nefret ettiklerinle sevişirken bulursun. Üzülürsün. Pişman olursun. Sonra biraz zaman geçer ve tersinin bu dünyada işlemediğini anlarsın."
Sayfa 53
Piçler, aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir.
Sayfa 50
Aslında Gonca anlamıştı. Barbaros'la hiçbir gelecek hayali kurulamayacağını anlamıştı. Genç adamı çok iyi tanıdığı anlarda bile sanki yeni tanışmış gibi hissettiği anlardan birini yaşıyordu. Bir yabancının elindeydi sağ eli. Ne o gözlerdeki parlama gelecekti ne de Barbaros birlikte yaşayacakları evin duvarlarında, tabloları asmak için darbeli matkapla delikler açacaktı.
Sayfa 46
Gonca, aşkın bir ışık olduğunu, kendisinin bir ayna görevi görüp sevgilisinin gözlerine ışığı yansıtacağını ve gözlerin bir an için bile olsa parlayacağını düşünüyordu. Bu yüzden de hiçbir anını kaçırmamak için elinden geldiğince Barbaros'un gözlerine bakıyordu.
Sayfa 44
"Bazen dünyanın bir kasa olduğunu düşünüyorum. Tanrı'nın parasını sakladığı bir kasa. Para biriminin insan olduğu bir evrendeki küçük bir kasa. Tanrı'nın paraya ihtiyacı olduğu zaman büyük savaşlar, felaketler, ölümler oluyor. Ölenler harcanıyor. Kalanlarsa faiz yaratmak için ürüyor."
Sayfa 36
1,783 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.