İrem Sözal
@iremsozal
Psikolog
Lisans
Aydın
17 Ağustos
21 okur puanı
Mart 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Ama neyse ki zaman denen şey çok güçlü ve yaşlılık da insana her şeyi unutturabiliyor. İnsan ölümün yaklaştığını hissediyor. İşte o his gelince insanın yoluna ölümün kapkara gölgesi düşüyor, her şeyin rengi kayboluyor ve o andan sonra hiçbir şey insanın içine artık eskisi kadar sert işleyemiyor.
Okur Takip Önerileri
Tüm acılar korkaktır ve kendisinden çok daha güçlü olan yaşam isteği karşısında geri çekilirler. Zira bedenimizin en ufak hücresine kadar işleyen bu yaşam arzusu, ruhumuzdaki ölüm isteğinden çok daha kuvvetlidir.
Ne o sırada ne de sonrasında kendime itiraf edebilmiştim bu duyguyu. Ama bir kadın sözcükler olmadan da, her şey açıkça dile getirilmeden de her şeyi hisseder, sezer.
Bu adamın kimi hareket ve jestleriyle tüm duygularını ifade edebilmek gibi özel bir yeteneği vardı, ancak dünyada hiçbir şey, bir insanın çaresizliğini, kendinden böylesine vazgeçmişliğini, adeta bir ölüye dönmesini, bu hareketsizlik kadar etkileyici bir şekilde anlatamaz.
Şu veya bu şekilde ama mutlaka güvene ihtiyaç vardır. Güven olmazsa tıkanır kalır, hareket edemezsin ve yaşam durur.
Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladı mı, artık hiç bitmez!
İnsanın kendisi olarak var olabilmesi kendiliğinden gerçekleşen bir şey değildir. Bu, özgürlüğüne değer veren bir savaşçı bilinci ve tavrı gerektirir.
Görenlerin göz ardı ettiği şeyler, görmeyenlerin yakaladıklarıdır ve görenlerin kör oldukları dünya, onların bulup çıkardıkları hazinelerdir.
Ben, nehrin kendisiyim, hakikat arayışı nehri. Ve nehrin kendisi olarak yolculuk yapıyorum. Ne coşku, ne hüzün, hiçbiri benim son durağım değil; ben yolculukta var olan yaşamın kendisiyim, beni duraklar tanımlamıyor.
Sayfa 106Kitabı okudu
Özgürlüğe kavuşmak, hızla gerçekleştirilen bir devrimle değil, basamaklara sabırla çıkılan bir evrimle mümkündür.
“İnsan bilerek kültür robotu olmayı seçer mi?”
“Evet, insan bilinçli olarak kültür robotu olmayı seçebilir.“
“Bilinçli olarak kültür robotu olmayı seçmiş kişi, gerçekten kültür robotu mudur?”
“Bence -mış gibi kültür robotudur. Yani gerçek bir kültür robotu değildir ama gerektiği, öyle icap ettiği için o ortamda, o an kültür robotu gibi tanımlamaya ve davranmaya karar vermiş biridir.“
“Peki, insan kültür robotu olmayı neden seçer?”
“İçinde bulunduğu ortamda özgür olmaya gücü yetmediği ya da aksi davranış, istediği şeyleri elde etmesine engel teşkil edeceği için. Bir şahsiyet olarak yalnız kalma riski varsa kültür robotu olarak daha kolay eş, dost, komşu, iş ve aşk bulma olanağını dört elle sarılır. Bunları kaybetmek istemediği için kültür robotu kalmayı seçebilir. Bu kişi aslında gözlemleyen bilince sahiptir ve gerçek kültür robotunun aksine tepkiyle değil, değerlendirmeleri ile yaşar. Yani demek istediğim, farkında olmayan kültür robotu ile farkında olarak çaresizlikten kültür robotu rolü oynayan farklıdır. Ve tahmin edilebileceği gibi, çaresizlikten kültür robotu gibi yaşayan kişi, içten içe daha gergin, mutsuz, hırçın ve öfkelidir.“
“Yani istediği hayatı yaşayamadığının farkındadır.”
“Evet, kendi değerlendirmeleriyle yaşamına yön verecek gücü olmadığını düşündüğü için korkar ve kültür robotu maskesi altına saklanır.“
Farkında olan ile farkında olmayan hiç bir olur mu?
Sayfa 99Kitabı okudu