İnsanı çözümlenemez ikilemlere sürükleyen o bir şeyler yapma, harekete geçme dürtüsünü duyuyordum içimde.
Benim içimde, düşüncelerle dolu o büyük düşünürün yanı sıra, ahlaki açıdan bir dolu vicdan azabı ve geleneksel korkular taşıyan hassas biri daha var.
Reklam
"İnsanoğlunun kaderi hüzün ve dehşet dolu" .... "Bizler birbirimizin düşmanıyız. Evet, düşmanız."
Delirmek nasıl bir şeydir, insan delirdiğini anlayabilir mi?
Reklam
Başarılı olmak yetmez; diğerlerinin başarısız olması gerekir.
Bir insanın sakladığı bir sırrı olunca, o sır dışında her şeyi konuşmak ona büyük bir keyif verir.
Bir sanatçı için her şey eseriyle bağlantılıdır, her şey onun eserini besler.
Kötüler zamanın sürekli olmadığına inanır, kötülerin doğal nedensellik duyguları körelmiştir. İyiler ise minicik bağlantılardan oluşan sıkı bir yumağın içinde olduklarına inanırlar. Benim küçücük bir kaprisim bütün geleceği değiştirebilir. Benim sigara içtiğim ve saçma bir düşünceye gülümsediğim bir anda başka bir adam işkence içinde ölüyor olabilir.
Reklam
Yaşamın sanata benzemediğini gösteren şeylerden biri de, aziz dostum, sanattaki karakterlerin tecavüz edilemez bir vakarı olması. Oysa yaşamdaki karakterlerin böyle bir özelliği yok. Ancak pek çok açıdan olduğu gibi, bu açıdan da yaşam, acıklı ve sürekli bir biçimde sanatın bu özelliğine soyunur.
Bizi ruhsallığa eğilimli kılan şey ölümlülüğümüzden çok, kazaya, şansa bağımlı olmamızdır.
Kadın aşkın her şeyi yapabileceğine inanmak ister; onun kendine özgü kör inanıdır bu.
Sırf onun sayesinde nefret denilen duyguyu anlayabiliyorum.
Benim yüreğim ne kadar ağır bir bilsen, göğsümde kocaman bir taş taşıyormuşum gibi. Bazen insan kader mahkûmu olduğunu hissediyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.