Burası sahilin berraklığına tezat, kötü ve yıkılmış evlerle doluydu. Neden buradan gittiğimizi sormak üzereyken, “Görüyor musun?” dedi.
Ona baktım. “Böyle izbe, karanlık bir yer, şu denizin ortasına çıkıyor. Akla hayale sığmayan bir şey…”
Elalarını, yeşillerime çevirdi. “Benim karanlığım da böyle işte, sonu sana çıkıyor.”