Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Veron

Veron
@irriducibili
18 okur puanı
Nisan 2021 tarihinde katıldı
384 syf.
5/10 puan verdi
Tembellik ve Çalışkanlık Kültürünün İnşası
Kitap, Osmanlı'da modernleşme çabalarında çalışkanlık pratiğinin geniş halk kitlelerine ve yönetici/idari zümreye aşılanması, dönemin ahlâkî ve sanatsal yapıtlarında toplumun bir kusuru olarak kabul edilen "tembelliğinin" üzerinden kaldırılması için harcanan çabalar üzerine inşa edilmiş. Dönemi anlamak ve kültürel tartışmalara hâkim
Osmanlı'da Tembelliğin İcadı
Osmanlı'da Tembelliğin İcadıA. Melis Hafez · Fol Kitap · 20236 okunma
Reklam
222 syf.
10/10 puan verdi
Toplumu Okumak
Görece orta sınıf bir aileye mensup iyi bir hayat yaşayan bir birey olmama rağmen çevremde gördüğüm sefalet ve yoksulluk daima ilgimi çekmiş ve üzerine düşündüğüm bir konu olmuştur. Bu bağlamda Jack London'un "Uçurum İnsanları" adlı eserini okuduğumda adeta çarpıldım. Öncelikle yazar, muhteşem bir dile ve anlatım gücüne sahip. Buna ek olarak mizahî bir dile de sahip olması sizi bu acınası hayatları okurken gülümsetiyor. Kitap, 1900'lerin başında Londra'nın Doğu Yakası'na sosyal bir çalışma amacıyla kılık değiştirerek giren bir öğrencinin gözlemlerine dayanmakta. Karakterimizin gözlem gücü inanılmaz derecede yüksek. Ayrıca dönemin şartlarını anlamak için eseri okumak muhteşem bir katkı sunuyor. Anlatıcı ile birlikte sanki o sokaklarda siz de geziyor ve anlatılanlara şahit oluyorsunuz. Sanayi Devrimi ve kapitalizmin insanı soktuğu vaziyetler içinizi sızlatma konusunda başarılı. Ben daha önce herhangi bir romandan bu kadar etkilendiğimi ve bana hitap eden kitap okuduğuma nadir rastladım. Hayatımın henüz başlarında olmama rağmen top 3'üm arasında daima yer alacak. Bunlara ek olarak paralel bir okuma olarak yaşanan acınası hayatların günümüz Türkiye'sindeki manzaradan çok uzak olmadığını sezebilirsiniz. Özellikle eserin son bölümü olan "Yönetim" başlığı altında bizzat yaşadığınız ülkeyle birebir özellikler gösteren tespitler okumak mümkün. Sonuç olarak, kendi adıma yüksek derecede etkilendiğim bu eseri yazan Jack London'a ve çevirisini bu derece başarılı yapan Yiğit Yavuz'a ve İletişim Yayınları'na şükranlarımı iletiyorum.
Uçurum İnsanları
Uçurum İnsanlarıJack London · İletişim Yayınları · 20213,572 okunma
216 syf.
1/10 puan verdi
Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak
Birleşmiş Milletler'in işlevselliği ve yürütümündeki problemlerin çözülmesi için reform sunumu olarak yazılan eserde çeşitli konularda iyi noktalara parmak basılmış. Dile getirilen söylemler doğru olsa da kitap, bir arkadaşınızın sürekli aynı anılarını farklı günlerde size anlatması gibi bir probleme sahip. Kısaca 20 sayfada bitirilebilecek konu, sayfalarca süren aynı konuların tekrarı gibi komik bir hataya sahip. Hatta okurken acaba basım hatası mı var diye kendime sorup durdum fakat öyle değilmiş. Aynı şeyler sürekli karşınıza çıkıyor. Kısacası zaman kaybından öteye gidememiş bir kitap. Başta söylediğim gibi 20 sayfalık bir makale ya da rapor olarak sunulsa eh işte derdim. "Yönetişim" kelimesini de kim öğrettiyse yazara sağ olsun her sayfada büyük iş başarıyor gibi kullanması eğreti duruyor. Tabi bir de "Dünya, beşten büyüktür" söyleminin büyük puntolarla gözünüze sokulması. Zaten kitap da bu cümle üzerine şekillenmiş. Ayrıca kitabın yazarı olan şahıs, BM'yi totaliter, dışlayıcı, kendisi gibi düşünmeyenleri önemsemeyen hatta ezen, adalet yoksunu, hukuku yok sayan, farklılıkları göz ardı eden, çürümüş bir kurum olarak eleştiriyor. Eğer Türkiye'de yaşıyorsanız bu kavramlar size yaşadığınız ülkeyi çağrıştırabilir. İnsanları, kurumları ya da herhangi bir şeyi eleştirirken önce aynada kendimize bakmakta fayda var diye düşünüyorum. AROG filminde Arif Işık karakterinin söylediği gibi "İyi niyetli bi çalışma ama yemezler."
Daha Adil Bir Dünya Mümkün
Daha Adil Bir Dünya MümkünRecep Tayyip Erdoğan · Turkuvaz Kitap · 2021729 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
335 syf.
3/10 puan verdi
Bir Deli Kuyuya Taş Atmış Kırk Akıllı Çıkartamamış
Nietzsche'yi bence kendi dönemi içinde okumak en doğru şey ve ona yapılacak en büyük iyilik olur. Bu tutum dışındaki bir okuma hem gülünç hem acınası duruyor. Hem bu sitede hem çeşitli ortamlarda "Böyle Buyurdu Zerdüşt" güzellemeleri görüp duyunca kitabı okumak için heves ediyorsunuz ancak kitap tamamen hayal kırıklığı. Çeşitli sağlam aforizmalar bulunmasına rağmen bunlar da toplamda 50 sayfada anlatılacak bir öğreti diye düşünüyorum. Hele bu kitap için, "Hayatımı değiştirdi, dünyayı anlamamı sağladı, başyapıt, okuması/sindirmesi çok zor" gibi tanımlama yapanlara acıyarak bakıyorum. Belirttiğim gibi birkaç sağlam aforizma dışında kitabın size sunduğu ve sunacağı herhangi bir ufuk açıcı öğreti yok. "Ben de okudum o kitabı yaa, Nietzsche bi kere abiiii, nihilizim/üstinsan çok önemli" gibi gevşek konuşmaların öznesi olmak isteyenler kitabı güzel bulacaktır. Bütün bu yergilerin yanı sıra Hıristiyan inancına ağır ve hakaret düzeyinde eleştiriler var. Muhtemelen bu yazar Müslüman ağırlıklı bir ülkede doğup İslam özelinde böyle bir kitap kaleme alsa herhalde ülkede Nietzsche övenlerin sayısı %75 düşer, iğneyi de çuvaldızı da başkasına batırdığı için övülmesi çok normal. Sonuç olarak 335 sayfalık bir zaman kaybı yaşamak istemeyen arkadaşların bu saçmalıkla uğraşmasını tavsiye etmem. Bu taşı kuyuya hangi deli atmış bilmiyorum ama ben çıkarmak için bir adım attım. Unutmayalım ki kırılacak çok put var sevgili okurlar.
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202038bin okunma
410 syf.
9/10 puan verdi
Türkiye'de Ordu ve Siyaset
Kitap, Türk ordusunun Osmanlıdaki reform hareketlerinden 1990 dönemlerine kadar uğradığı yapısal değişimleri, siyasi rolünü ve ordunun kendisini yalın ve net bir anlatımla okuyucuya sunuyor. Kitabı okurken bir yabancının Türkiye'yi ve Türkleri bu kadar iyi tanımasına şaşırabilirsiniz. Dipnotta bulunan eserleri, bu konuları daha iyi kavramak için okumaya kalksanız 50-60 tane ekstra kitap eder. Bu da Türkiye'de Ordu ve Siyaset'in nasıl detaylı bir analiz sonucu yazıldığını ortaya koyuyor. Ayrıca ordu ve siyaset ekseninde akan kitap sizi Ecevit, Demirel, Özal, Türkeş, Erbakan, Evren, Madanoğlu, Aydemir, Gezmiş ve diğer birçok Türk şahıs hakkında enteresan bilgilerle dolduruyor. Bunlara ekstra olarak bu dönemdeki siyasi olayları da inceleme fırsatı buluyorsunuz. Kitap kesinlikle başucu kitabım olacak. Ancak benim için rahatsız edici olan tek konu, Batı akademisinin dilindeki kemiksizlik bazı yerlerde kendini göstermiş. Özellikle örnek vermek gerekirse, Kıbrıs meselesinden bahsederken ordunun ele geçirdiği bölgeleri "işgal ettiği" olarak yazmayı tercih etmesi, 1930-1980 arasında en azından kültürel ve toplumsal anlamda bugünden daha modern ve akılcı bir devir yaşamış olan Türkiye'yi "Üçüncü Dünya Ülkesi" olarak sık sık telaffuz etmesi gibi birkaç konu daha sizi üzebilir. Ancak unutmamalıyız ki siz kendi tarihinizi yazamıyor, yazacak insan yetiştiremiyorsanız bu bilgi sofrasında bazı zehirleri de yutmak zorunda kalıyorsunuz.
Türkiye'de Ordu ve Siyaset
Türkiye'de Ordu ve SiyasetWilliam Hale · Alfa Yayıncılık · 201437 okunma
Reklam
247 syf.
10/10 puan verdi
Hoca yerinde dinlensin, rahmeti bol olsun. İktisat benim açımdan terimlerini anlamakta ve sindirmekte güçlük çektiğim okumayı da sevmediğim oldukça karmaşık bir alan. Ancak hoca, Cumhuriyet kronolojisi içerisinde iktisat terimlerini eritmiş ve Atatürk döneminden 2002'ye kadar olan ekonomik gelişmeleri bir iktisatçıdan beklenmeyecek kadar derli toplu bir tarih anlatısı şeklinde kaleme almış. Her bölümün başında yer alan önemli vecizelerle okuyucuyu metne hazırlamış, yalın dili eserin bir çırpıda bitmesine yardımcı oldu. Kitabı okuyan herkes temel manada Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmişten bugüne yaşadığı ekonomik değişimler hakkında bilgi sahibi olabilir ve günümüzdeki ekonomik bunalımı daha iyi kavrayabilir. Özellikle son bölümdeki güncel eleştirilerin isabeti takdire şayan. Hocaya böyle bir eseri sunduğu için minnettarım.
Cumhuriyet'in İktisat Tarihi
Cumhuriyet'in İktisat TarihiOktay Yenal · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201321 okunma
509 syf.
1/10 puan verdi
Bir Garip Cinsellik Yazımı
Öncelikle yazarla başlamak gerekirse kendisi hakkında okuduğum bir yazıda özetle, Stalin sonrası SSCB'nin izlemek zorunda kaldığı detant politikası sonucunda ABD'nin, Avrupa'da radikal sol hareketlerin akademik alandaki uzantılarını kırmak amacıyla daha ılımlı düzeyde sol eğilimi olan bazı bilim insanlarını yapay bir yüceltme ile zirveye
Cinselliğin Tarihi
Cinselliğin TarihiMichel Foucault · Ayrıntı Yayınları · 2010769 okunma