İsa aleyhisselâm şöyle dedi: Eğer bir kişi zenginse, o kimse cennete zahmetle girer!
Meryem oğlu İsa aleyhisselâm'a "Kim seni terbiye etti" denildi. O da şöyle cevap verdi : "Kimse beni terbiye etmedi, sadece cahilin kötü cehaletini gördüm de bundan sakındım."
Reklam
Bu Toprakları işgal edenler, nasıl bir takım dini gerekçe ve vaatlerle bize karşı savaşıyorlarsa, bize düşen misliyle onlara karşılık vermemizdir. Onlar Tevrat’a dayanarak bizimle savaşmaları halinde biz de Kur’an’a dayanıp onlarda savaşmalıyız.Onların referansı talmut ise bizim de referansımız Buhari ve Müslim olacaktır. Onlar, “Bizim kutsal günümüz Cumartesidir” diyecek olurlarsa onlara, “Bizim de kutsal günümüz Cuma’dır” diyeceğiz.Onlar için önemli olan “heykel” ise bizim için önemli olan “Aksâ” dır. Şayet onlar, Yahudilik bayrağı altında birleşip bize karşı savaşırlarsa bizim de İslam sancağı altında birleşip onlara karşı savaşacağımız muhakkaktır.Onlar, orduları Musa ismini verecek olurlarsa biz de o vakit ordularımıza Musa, İsa ve Muhammet - Allah’ın salât ve selâmı üzerlerine olsun- isimlerini vereceğiz. Zira bizler Hz. Musa’ya (aleyhisselam) onlardan daha lâik ve onda daha hak sahibiz.
“İsa aleyhisselam şöyle demiştir: ‘Ben ölüleri diriltmeyi başardım ama ahmakları tedavi etmeye gücüm yetmedi.”
Cennet'e götürecek bir amele bizi irşad et, Hiç konuşmayın buyurdular. Onlar: Buna imkan yok, dediler. İsa Aleyhisselam O halde hayır söyleyin, dedi.
İsâ (aleyhisselâm) şöyle dua ederdi: Ey Allahım! Düşmanımı sevindirecek şekilde beni gülünç duruma düşürme. Dostumu benim felâketimle üzme. Musibetimi dinimde tahakkuk ettirme. Dünyayı bana en büyük hedef olarak kılma. Ey Hayy ve Kayyûm olan Allah! Bana merhamet etmeyeni, bana musallat kılma!
Reklam
İsa (Aleyhisselâm) şöyle buyurdu:"Nice güzel yüzlü insanlar ve güzel konuşan insanlar var ki, o gün cehennem tabakaları arasında feryat ederler.
Çalış, bul! Elbette ararsan bulursun.
Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın bir mu'cizesine dair: وَاُبْرِئُ الْاَكْمَهَ وَالْاَبْرَصَ وَاُحْيِى الْمَوْتٰى بِاِذْنِ اللّٰهِ Kur'an, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın nasıl ahlâk-ı ulviyesine ittibaa beşeri sarihan teşvik eder. Öyle de, şu elindeki san'at-ı âliyeye ve tıbb-ı Rabbanîye, remzen tergib ediyor. İşte şu âyet işaret ediyor ki: "En müzmin dertlere dahi derman bulunabilir. Öyle ise ey insan ve ey musibetzede benî-Âdem! Me'yus olmayınız. Her dert, -ne olursa olsun- dermanı mümkündür. Arayınız, bulunuz. Hattâ ölüme de muvakkat bir hayat rengi vermek mümkündür." Cenab-ı Hak, şu âyetin lisan-ı işaretiyle manen diyor ki: "Ey insan! Benim için dünyayı terk eden bir abdime iki hediye verdim. Biri, manevî dertlerin dermanı; biri de, maddî dertlerin ilâcı... İşte ölmüş kalbler nur-u hidayetle diriliyor. Ölmüş gibi hastalar dahi, onun nefesiyle ve ilâcıyla şifa buluyor. Sen de benim eczahane-i hikmetimde her derdine deva bulabilirsin. Çalış, bul! Elbette ararsan bulursun."
Sayfa 303 - Türkiye Diyanet VakfıKitabı okuyor
Rivayette var ki: İsa aleyhisselâm Deccal'ı öldürdüğü münasebetiyle "Deccal'ın fevkalâde büyük ve minareden daha yüksek bir azamet-i heykelde ve Hazret-i İsa aleyhisselâm ona nisbeten çok küçük bulunduğunu" gösterir. لَا يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلَّا اللّٰهُ bunun bir tevili şu olmak gerektir ki: İsa aleyhisselâmı nur-u iman ile tanıyan ve tabi olan cemaat-i ruhaniye-i mücahidînin kemiyeti, Deccal'ın mektepçe ve askerce ilmî ve maddî ordularına nisbeten çok az ve küçük olmasına işaret ve kinayedir.
Sayfa 484 - [Y]Kitabı okuyor
Reklam
İsa aleyhîsselâm , bir adam görüp, ne iş yaparsın, diye sordu. İbadet ederim, dedi. Yemeğin nereden gelir, buyurdu. Benim bir kardeşim var, yemeğimi o verir, dedi. ''Kardeşin senden daha çok ibadet ediyor.'' buyurdu.
İsa aleyhisselam"Beni temizle"ricasında bulunan birisine"Seni temizlerim ama sen evini(vücudunu) temiz tutmazsan, eski sahipleri(habis ruhlar, hastalıklar, günahlar) bu sefer arkadaşlarını da toplayarak geri dönerler"cevabını vermiştir.
İsâ Aleyhisselâma bir adam gelip: “Ey iyilik öğreticisi! Sen, bana bir şey öğret ki, o, beni, yararlandırsın, seni, zararlandırmasın!” demişti. İsâ Aleyhisselâm: “Nedir o?” diye sordu. Adam: “Kul, Yüce Allâh’a karşı, hakkıyle takvâlı nasıl olur?” dedi. İsâ Aleyhisselâm: “Bu, kolay bir iştir: Allâh’ı, kalbinden, hakkıyle seversin, Onun için, gücün yettiği kadar amelde bulunursun, Benî nev’ine de, kendine acır gibi, acırsın!” dedi. Adam: “Ey iyilik öğreticisi! Benim, Benî nev’im, kimlerdir?” diye sordu. İsâ Aleyhisselâm: “Bütün Âdem oğullarıdır. Sana gelmesini, istemediğin şeyi, sen, senden başkasına da, getirme! O zaman, sen, Allâh’a karşı, hakkıyle ittikalı olursun!” dedi. [303]
Sayfa 337 - TDV- 2.Cilt-23.Baskı, Temmuz 2016, Ankara- “”İsa Aleyhisselâm”” •[303]. Ahmed b.Hanbel-Ezzühd s.77Kitabı okudu
Allah CC . Doğurmamış ve doğmamıştır.Dengi yoktur.
Doğurmamış ve doğmamıştır. Bu ayet, İsa aleyhisselâm Allah'ın oğludur diyen Hristiyanlara, Üzeyr aleyhisselâm Allah'ın oğludur diyen Yahudilere ve Aklın vacibu'l-vücub olan Allah'tan sudur ettiğini iddia eden felsefecilere reddiyedir. Felsefecilerin bu sözleri batıldır. Çünkü Allah Teâlâ Sameddir yani hiçbir şeye ihtiyaç duymayan, fakat kendi dışındaki bütün her şeyin kendisine muhtaç olan Zattır. O'nun hiçbir dengi yoktur. Mevcud olan varlıklardan hiçbir şey O'na denk değildir. Allah Teâlâ cisim değildir ki ölçülebilsin, tasavvur edilsin ve bölünebilsin. Yine Allah Teâlâ cevher değildir ki arazlara mahal olsun (arazlar kendisinde yer tutsun). Araz değildir ki cevherlere yerleşsin.
Ne cahillerin yanında hikmetli konuşup da,o hikmete zulmedin,ne de kendilerinden onu esirgeyerek buna layık olanlara zulmedin.Zalim olmayın ki,Rabbiniz katındaki değeriniz ortadan kalkmasın. [İsa Aleyhisselam]
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.