Biri de beni sevse ansızın bir işaret çıksa,
Kurtulsa bedenim yalnızlık tabutundan hayata.
Bir toplumda aynı anda bir birine tezat sonuçlar çıkarmaya müsait eylemlerin varlığı, tek bir aklın ustaca iş görüyor olduğuna işaret etmiyor mu??
Ağır bir imtihandan geçiyorum .. ama gülerek.
kalbalıkların uğultusuyla ..işlerin yoğunluğuyla susturuyorum iç sesi.. belki de basit kalıyor derdim bile kendime artık.. başka seslerin sesi sesim olduğundan belki .. hani ben bir işaret bekliyordum ya hep bir yerden ilahi bir işaret.. o insani sesleri duymamak için sessiz çığlıktayım aynı zamanda kurban misali teslimiyetle boyun eğmiş bekliyorum..gönderdi işte Rabbin sana o sesi ..neden bu inat...hatam nerede? ...?.....? .....? sorusuz cevaplar var içimde . Hissizleşmiş duygu denizim .. hadi ya bir yerde koparsa o kayış ya harekete geçmem gerekiyorsa artık.. yok yok bekliyorum ben inadına dışarıdaki seslere inat ... Teslimiyetle, dilimde " inne meiye Rabbi seyehdin " duası
... Rabbim sana sığındım bekliyorum çok bekletme beni...Sen her şeyin en iyisini bilensin. .en güzelini kalbimin sevgisine ver..gônül rahatlığı ile ver.. amin
f
"Aylardır yoldaymış gibi hissediyordum kendimi. İçimde kavimler yer değiştirmişti. Hem hiçbir şey zerrece değişmemiş hem de her şey ebediyen farklılaşmış gibiydi. Bu yolculuğa boşuna çıkmadığımı biliyordum. Varacağım son bir yana, yol bana hediyelerini çoktan vermişti. Biraz mutluluk, biraz keder, biraz öfke, biraz pişmanlık doluydum. Hayatta olmanın işareti saydım hepsini. Bazı şeylerin yerini hatırlamak, varlıklarına inanmayı kolaylaştırıyor. Mesela kalbin, mesela acının, mesela sevincin, mesela kendi kendimin."
Dokunmadan, Nermin Yıldırım
Yalnız yaşarken ayna kullanmak kimin umurunda?
Yüzümün nasıl şekillendiğini unutmuştum.
Şimdi, kuyuya bakarken, bir işaret taşıyorum
Bir yarısı için tanınan -
Bu ben olabilir miyim?
Yi Kyu-Bo
Osmanlı’dan Tayyip’e Bilim Düşmanlığı
Hikmet Kıvılcımlı, “Osmanlı Tarihinin Maddesi” eserinin Üçüncü Cildinde Osmanlı’da bilimin ne hallere düştüğünü ve buna bağlı olarak Osmanlı Devleti’nin yıkıma nasıl dörtnala gittiğini veciz bir biçimde gözler önüne serer. Biz bu yazıda önce Usta’nın Osmanlı’daki yozlaşmayı somut olarak gösterdiği pasajı, Osmanlıca kısımlarından arındırarak,