İnsan akşamleyin evde kalmaya kesin kararını vermiş görünürken hırkasını giymiş, akşam yemeğinden sonra aydınlık masanın başında oturur ve önüne filan işi ya da falan oyunu katıp bitirince her zaman ki gibi uykuya yatmayı düşünürken, dışarıda sevimsiz, evde oturmayı gayet tabii kılan bir hava varsa, hele şimdi masanın başında kalkıp gitmenin herkesin şaşırmasına neden olacağı kadar uzun bir zamandır oturuyorsa, zaten merdivenler de karanlık ve bina kapısı kilitlenmişse ve bütün bunlara rağmen ani bir huzursuzlukla kalkıyor, üstünü değişiyor, hemen sokak kıyafetlerini giymiş olarak çıkagelip gitmesi gerektiğini söylüyor ve kısa bir vedadan sonra bunu yapıyorsa, arkasında, daire kapısını vuruşundaki şiddetin derecesine uygun olarak az ya da çok bir kızgınlık bıraktığını zannediyor !..Kendini bu beklenmedik bir şekilde bahşettiği özgürlüğe olağanüstü bir canlılıkla cevap veren uzuvların sahibi olarak sokakta buluyorsa, bu tek bir karar ile içinde bütün karar verme kabiliyetinin toplanmış olduğunu hissediyor, her zaman verdiği önemden daha büyük bir önemle, en çabuk değişikliklere girişmeye ve katlanmaya ihtiyaçtan da çok gücü olduğunu görüyorsa ve böylece o uzun sokakları arşınlıyorsa ; O zaman bu akşamlığına ailesinden tamamen ayrılmış olur kİ..! Aile bir tarafta hiçliğe doğru kayıp giderken, kendisi sapasağlam, keskin çizgileriyle kapkara, kabalarına vura vura yükselerek gerçek görünüşüne ulaşır..Bütün bunları pekiştiren şeyse, insanın akşamın bu geç saatinde, nasıl olduğuna bakmak için bir arkadaşa uğramasıdır... Franz Kafka
DİN VE MİLLET SORAR İSEN
Din ve millet sorar isen, aşıklara din ne hacet, Aşık kişi harap olur;bilmez ne din, ne diyanet. Aşıkların gönlü, gözü, maşuk tepe gitmiş olur, Ayrık surette ne kalır, nice kılısar zühd ü taat. Taat kılan uçmak için, din tamu için, O ikiden fariğ olur, neye benzer bu işaret. Her kim dost sever ise, dosttan yana gitmek gerek,
Reklam
Uzayacağa benzer, Tutuştuğumuz lades. İşi gücü bırakıp, Mezarlığa nazır Bir eve taşındım. Ölüm, sen beni aldatamazsın. Aklımda... -Behçet Necatigil
Dokunduğun herşey çürüyüp giderken ömür dediğin biterken hayatı çok ciddiye alma be git Şen'de birini sev ne bilim sinemaya git yada boşverip herşeyi çalan alarmı umursama işi gücü aşkı meşki boşver uyu ve ruhun huzur bulsun artık.
İşi gücü matematik formülleriyleydi. Geceleri ise şair oluyor ve satranç oynayarak vaktini geçiriyordu.Sf. 44 -Aylak Köpek
Orhan Veli & Sait Faik "Bulmaca"
Orhan Veli ile Sait Faik’in işi gücü yoktur. Can sıkıntısından Eftalikus kahvesinde oturup her gün birer Cumhuriyet gazetesi alarak bulmacalarını çözerler. Bulmacayı kim önce bitirirse öteki rakı ısmarlayacaktır. Fakat Orhan Veli her gün Sait Faik’i yenmektedir. Sonunda Sait Faik isyan bayrağını çeker, “Nasıl beceriyorsun lan, her gün rakıyı bana ısmarlatıyorsun?” der demez Orhan Veli tebessüm eder ve sakin bir biçimde yanıtlar: “Çünkü Cumhuriyet’in bulmacalarını ben hazırlıyorum.”
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.