Herkese merhaba
Uzun bir aradan sonra yine yeni bir incelemeyle karşınızdayım :) Zaman sorunu yaşıyorum o nedenle tercihimi okumaktan yana kullanıyorum daha çok :)
Yazmam yönünde destekleyen arkadaşlara teşekkür ederim ♡
Duygu durumumu alt üst eden bu kitaba kısacık da olsa bir inceleme, daha doğrusu duygularımı ifade eden "kendimce
Wulf Dorn'un geçen yıl okuduğum ve hiç beğenmediğim Oyunbaz kitabından sonra açıkçası bu sefer biraz isteksizce aldım Karabasan'ı. İyiki almışım. Beklentilerimizin düşük olduğu kitaplar bazen bizi şaşırtır ya hani, biraz beklentimizin düşük olmasındandır bu şaşırma hissi, bazen de gerçekten güzel bir sürprizdir hani söz konusu olan, işte bu sefer
gitme dedim o yola, sonu karanlık
tutma dedim o sözü, arkası kötü
bizimle başlamadı bu savaş
bizimle bitmeyecek
vurma dedim kuzuları sarp kayalara
kuytulara çekme dedim bahar şarkılarını
koklanmış bir çiçeği atmak sokağa
yem arayan güvercini kana belemek
vurmak önce birini, sonra ağlamak
çiçeklere
ağıtlara
bağlamak anıları
söndür şu geceden kalan ışığı
yüzükoyun şu resmi kaldır duvara
şu gazete, şu tavan, şu yatak
içimde bu çalkantı bu deprem
hadi bir türkü söyle, hadi bir türkü söyle
hadi bana hasan de, çağır adımı
bu başka olmıyacak
Sayfa 130 - UYKUSUZ BİR GECENİN SABAHINDAKitabı okudu