elif

elif
@isimbulamadimm
144 syf.
·
Puan vermedi
İlk kez bu kadar bir kitabı kapağına göre yargılanmaması gerektiğinin keskin bir kanıtını gördüm. Ben aşırı karamsar beni de intihar etmeye ikna edecek bir kitap beklerken aksine trajikomik ve gerçekdışı bir anlatım vardı. Bir gün de bitecek,akıcı,farklı bir kitap. Kafa dağıtmalık okunabilir.
İntihar Dükkanı
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207,5bin okunma
Reklam
416 syf.
6/10 puan verdi
Şizofreni hakkında bazı yanlış önyargıları ve mitleri yıkma amacıyla yazılmış bir kitap. Yazarın hayatı çok ilham verici. Onun başardıklarını “normal” bir insan dahi başaramazken bir akıl hastasıyken başarması vay be dedirten cinsten. En başta dediğim gibi her ne kadar akıl hastalarına olan bakışı değiştirme parçası taşısa da kitabı hep bir şizofrenin dilinden okuyoruz yani dışardan nasıl gözüktüğünü değil. Kitabı okurken ya evet bu insanlara çok yükleniliyor desek de dışarda psikoz geçiren bir hasta görüp de korkmayacak birini tanımıyorum maalesef. Kitap başından beri bana eğer ben de bir şizofreni hastası olsam hayatım nasıl olurdu kitapta anlatılan çabalamayan ve kabullenip akıl hastanesinde çürüyüp gidecek o insanlardan mı olurdum diye sorgulattırdı ve evet muhtemelen öyle olurdum:) Yazarın da bahsetmiş olduğu gibi o bir istisna zaten. Gayet akıcı bir kitap olduğunu düşünüyorum. Tavsiye ederiim.
Bir Şizofrenin Yaşamı
Bir Şizofrenin YaşamıElyn R. Saks · Say Yayınları · 2019183 okunma
416 syf.
6/10 puan verdi
Serenad yarım kalan bir aşkın hikayesini değil aynı zamanda her devletin her iktidarın birer katil olduğunu bazen bu suçlarını aynen bu kitapta olduğu gibi birlikte de işleyebildiklerini anlattı.Devletler olmasaydı ne olurdu gerçekten de Mayanın da dediği gibi uzlaşma ve birliktelikle o gemi ve onca hayat kurtarılabilir miydi? Türkiyeyi iyisiyle kötüsüyle-daha çok kötüsüyle- gözler önüne sermiş ve bu Türk yazarlarda en sevdiğim şey çünkü her gün sorguladıgım şeylerin bir başkası bir Livaneli bir Ahmet Ümit’in de sorguluyor olması bu sorunlarla yanlız değilmişim gibi hissettiriyor,evet diyorum Türkiye’de bir kadın olmak sadece beni endişelendirmiyor,insanlığın yol almakta olduğu hayatı sadece ben sorgulamıyorum. Maya’nın bir anda hayatının değişmesi bambaşka bir Maya olması falan abartı geldi madem 1 haftada bir hikayeyle bile değişecek potansiyeldeydin niye 36 yılını heba ettin o zaman arkadaş dedirttirdi.Bir de madem 2-3 günlük bir uğraşla serenad notalarına,Max’ın eşyalarına ulaşılabilirdi Max yıllaaardır bunu hiç düşünemedi mi gerçekten? En önemli varlığı için bu aksiyonu bile alamadı mı? Bir de kitabın sonu var tabii bence gereksizdi,bir kitabın son sayfalarına niye kitaptan alakasız saçma bir son yazarsın ki? Tarihi yaşanmışlığı ve sorgulayıp değindiği sorunlar aşk hikayesinden ve yazarın dilinden daha etkileyiciydi eh böylece yazara da kurgu açısından mükemmel bir iş düşmemiş oluyor ve kitabın abartıldığını düşündüğümü belirterek haddime olmayan incelemeyi noktalıyorum.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 2021137,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
500 syf.
7/10 puan verdi
En son karakter karmaşası ve isimler konusunda suç ve cezayı okuduğumda bu kadar zorlanmıştım 400 sayfalık kitap ama ilk 200 sayfa karmaşaydı benim adıma. Öncelikle bu bir aşk hatta patolojik aşk bile değil bence çünkü heathclıff patolojik bile olsa birini sevebilecek kalbe sahip değil hatta belki direkt bir kalbe sahip değilOnun için hayat nefret
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Martı Yayınları · 201242,6bin okunma
622 syf.
9/10 puan verdi
İlk 200 sayfada sürekli heh işte bu ben ya sanki beni anlatıyor diye kendimi sorgulamama sebebiyet veren kitap ama kitabın da anlattığı gibi sorgulayıp karar vermenin pek bir yararı olmuyor. Ben Oblomov için çok üzüldüm çünkü insanın başına gelebilecek en kötü şey belki de oblomovluk eğer yaşayasın yoksa ve bir oblomovsan seni ne aşklar,olgalar kurtarabiliyor ne de ştoltslar ki çoğumuzun bu kadar çabalayacak dostları bile yok maalesef. Her şeye rağmen bence sonu herkesin mutlu olacağı şekildeydi mutluluktan kastım bilirsiniz o hayatın ona rahat vermesini istedi,başını derde sokmamasını şöyle rahatça hiç kalkmadan vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için uyuyabilmeyi istedi.Oblomov her zaman hiç bir şey yapmayarak eriyip gitmeyi istedi onun için hep “hiç bir zaman”dı ve ulaştı bir kadın her zaman bir kez sevebilirdi ve onu hiç bir kadın hiç bir zaman sevmedi.Diğerleri ise durmaksızın hareket etmek içinde boşluk hissetse bile yemek içmek gezmek yaşamak istedi onlar da ulaştı. Belki de Oblomov için hiç bir zaman hayatın çiçekleri yoktu hep dikenleri vardı…
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,7bin okunma
Reklam