Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsan davranışlarının ve ilişkilerinin gerçek anlamı ancak çaba göstererek anlaşılır.Mesela biri ölür ve sen bunu anlayamazsın. Gömülür, hâlâ bir şey hissetmezsin. Toplum içinde yas tutar, ağırbaşlı bir ciddiyetle önüne bakarsın ama evde esner, burnunu kaşır, kitap okursun; aklına ölmüş olan ve yasını tuttuğun kişiden başka her şey gelir.Dışarıya karşı belli bir duruş sergilersin, ciddi ve vakursundur ama içten içe hayretle hiçbir şey hissetmediğini, olsa olsa suçluluk duygusuyla karışık bir memnuniyet ve rahatlama duyduğunu fark edersin. Ve kayıtsızlık, derin bir kayıtsızlık.Bu bir müddet böyle sürer; günlerce, hatta aylarca. Dünyaya kendini farklı gösterir ve gizli bir kayıtsızlık içinde yaşarsın. Ve sonra, çok sonra, bir yıl sonra, ölen kişinin burnu düştüğünde, bir gün sokağa çıkarsın, başın döner ve bir duvara yaslanırsın; çünkü anlamışsındır. Neyi mi? Vaktiyle seni ölen kişiye bağlayan duyguyu. Ölümün anlamı mı. Toprağı tırnaklarınla kazıp ondan kalan ne varsa çıkarsan bile bir daha asla gülümsemesini göremeyeceğin, dünyadaki bütün bilgelik ve kudret bir araya gelse onun, yani ölen kişinin sokakta karşına çıkıp sana gülümsemesine yetmeyeceği gerçeğini.Ve ordu kurup yeryüzündeki bütün toprakları fethetsen, onun da bir işe yaramayacağını.İşte o zaman bağırmaya başlarsın. Ya da belki bunu bile yapmazsın. Sokağın ortasında, bomboş bir kafayla kalakalır ve dünya anlamını kaybetmiş, dünyada yapayalnız kalmışsın gibi bir eksiklik hissedersin.
Bütün bunlar, insan beyninin kafatasın içinde olduğunu düşündüğümüzden kaynaklanıyor olabilir, ama değil işte. İşin aslı, beyin Hazar Denizi'nden buraya rüzgârın esintisiyle geliyor.
Sayfa 30
Reklam
Zaman zaman kafamızı sudan çıkarıp gözlerimizle kıyıyı arıyorduk. Fakat hiçbir yerde kıyı görünmüyordu. Sonuçta hayatta her şeyin bir biçimi olmalıdır; isyanın bile.
Ne huzursuz,ne de sabırsızdım.Dar gelen elbiseleri ya da işte terbiyesini aldığımız her şeyi çıkarıp atmak gibi bir duyguydu.
Sayfa 281Kitabı okudu
"İşin aslı, galiba o kadar düşük gelirli bir adam aynı anda hem ışıltılı bir yüz, hem de ışıltılı bir ceket sahibi olmaya para yetiştiremiyordu."
Sayfa 8
Reklam
Duyguları çok fazla başıboş bırakırsan çeker giderler, ben bu olaydan bunu anladım. Giderler ve dönüp arkalarına bakmazlar bile. Kendisine saygısı olan varlıklardır duygular. Yeteri kadar iyi değerlendirilmedikleri yerde durmaz, daha gerçek hissedecekleri bir yuva aramaya koyulurlar. İşin aslı, buna da layıktırlar.
Sadece insanlar ve her insanın içinde bir tutam doğru insan var ama kimsede, bizim diğerinden beklediğimiz ve umduğumuz şey yok. Kusursuz insan diye bir şey yok ve o mutluluk veren, harikulade tek adam aslında hiç var olmadı. Sadece içlerinde ışık kadar moloz da olan insanlar…
Evet, İsrail zengin. Dünyanın en büyük ülkelerinde başkanlık seçimini etkileyecek lobi gücüne de mevcut. Hatta, bir savaşın seyrini değiştirecek türden nükleer silahları da... Fakat uluslararası alanda haketmediği bir üne kavuşsa bile işin aslı öyle değil. İsrail'in propaganda makinelerinin anlattığına bakılırsa şimdiye kadar Gazze'nin haritadan silinmesi gerekirdi. Ancak, İsrailoğulları her geçen güne yeni bir kabusla uyanıyor. Tel-Aviv yönetimi şaşkın. Siyonist rejimin destekçisi kitleler sukutuhayale uğramış durumda. Bir yaşındaki çocuktan seksen yaşındaki ihtiyara her filistinliyi terörist olarak lanse eden, yaptığı katliamları sapkın ideolojisinin argümanlarını öne sürerek dünyanın gözünün içine baka baka meşru göstermeye çalışan İsrail Yönetimi olan bitene anlam veremiyor. Çünkü Allah'a iman etmiş ve şehadet sevdası ile yoğrulmuş bir avuç cesur yürek, sırtını silahlara dayayan ve Batı'nın rüzgarını arkasına alan barut kokulu ellerle göğüs göğüse çarpışıyor. Dahası başarıyor.
Sayfa 61 - İbrahim Baran
Düşüncesi bile korkunç
Bu kızlar insan kaçakçılarının kurbanları değillerdi; bir örgüt ya da yerel bir kadın tüccarı tarafından satılmamışlardı. Aileleri tarafından gönderilmişlerdi ve işin aslı, bir Fransız turistle evlenmenin ya da Suudi bir iş adamının ikinci karısı olmanın ve böylece tüm ailesine yetecek maddi kazanç sağlamanın hayalini kuruyorlardı. Kız aksak İngilizce'siyle, işe girme fırsatlarının çok sınırlı olması ve işyerinde cinsel tacize karşı kadınları koruyan herhangi bir yasanın bulunmamasından ötürü, işyerinde çalışan erkekler tarafından sürekli cinsel ilişkiye girmeye zorlandıklarını ve bu konuda savunmasız olduklarını anlattı.
Reklam
İnsan bu kadar çok sevmemeli, kimseyi bu kadar çok sevmemeli, kendi çocuğunu bile. Her sevgi , had safhaya varmış bir bencilliktir.
Sayfa 19
Çoğu insanın yargılama gücü körleşmiş olsa gerek. İşin aslı, kendilerine direktif olarak dokunmayan, ucunun sivri olduğu bir şeyin sert bir biçimde duyularına kadar etki etmemesi, onları neredeyse hiç harekete geçirmez bile; ancak gözlerinin önünde bütün yaşananlar, onların duygu ve hislerine dokunacak en ufak bir şey bile içlerindeki o dengesiz tutkuyu ateşlemeye başlar. Tam bu noktada duyarsızlıkların yerini aşırı bir öfke alır.
Sayfa 5 - Venedik Yayınları
İlla ki üniversiteye gideceğim diye bir şey yok. İşin aslı, üniversite mezunu bir sürü insan var iş hayatına erken atılanlar kadar iyi para kazanamayan.
Bazen düşünüyorum da insan her şeyi yapabilir, sadece mümkün olduğu için, iyi ya da anlamlı olmasına gerek yok.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.