Alev görkemli bir aydınlıktan, olağanüstü bir güçten ve bir ateş sıcaklığından oluşur, ama bu görkemli aydınlık ışıtmak içindir; ateş sıcaklığı da yakmak için.
Gitmekte özgürsün. Ben seni ısıtmak için canımı yakarken, Diğerleri sana "Seni seviyorum" der, üşürsün.
Reklam
Herkesin umutla beklediği ikinci hayat, ikinci şans,sana seni unutturabiliyorsa ilk gibidir... Ama insan unuttuğunu zannettiği anda uzun sürmeyecek mutluluklar doğar yüreğine... İkinci hayat ilk hayata benzeyemez çünkü ilk olan yanlış anlaşılandır hep... Güneş evreni ısıtmak için yaratıldığında insanın hayal gücüne maruz kalıp çok manidar yaşamıştır ikinci hayatını... Herkes unutur ilk hayatını yavaş yavaş, ama günahın sevdiğin herşeyi kalbinde kendi ellerinle öldürmekse eğer unutamazsın... Çünkü unutan şifa bulur kimileri ise cefa...
İçimde bir şeylerin yandığını düşünüyordum, ama yanan şeyin ateş değil de soğuk bir şey olduğunu bilmiyordum. Ateşin içindeki soğuk ateş, beni ısıtmak için değil, yakıp bitirmek için bile değil ama dondurmak için var olan ateş; yanı başında soğuktan buz kesileyim, kaskatı olayım diye var olduğunu bilmiyordum.
Sayfa 207 - Metis, Birinci BaskıKitabı okudu
Yuvaya Dönüş...
Aralarından göç etmeye mecbur bıraktıkları kâinatın manevi güneşi Hz. Muhammed, bu kez etrafında on bin parlak yıldızla Mekke ufuklarından bütün ihtişamıyla yeniden doğuyordu. Bu görkemli doğuşu yakmak için değil, ruhları ve gönülleri ısıtmak içindi.
Yaşamı güzel kılan, insanların birbirilerinin yüreklerini ısıtmak için bulabilecekleri iyilik dolu sözcüklerdir. Kimilerini ölene dek unutamazsınız, geriye dönüp baktığınızda anımsayacağınız tek şey size neler hissettirdikleri olacaktır.
Reklam
Ne sıcak vücutlar gitti,toprağı ısıtmak için.
Kış aylarında birden hastalandı Mustafa Hoca. Karlı bir günde, karısının ısrarlarına rağmen derse gitmiş ve vasıta bulamadığı için okula kadar yürümek zorunda kalmıştı. Onu yollamak istemeyen Jale Hanım'a, "Bu iş şakaya gelmez, demişti, "Bir mühendisi iyi yetiştirmezsek, sonra felâketlerle karşılaşırız; yapılar çöker, şakası yok
Sayfa 237Kitabı okudu
Dağlara bakarak geçirdiğim Göğsümü ısıtmak için üç battaniyeyle örtüldüğüm Bu kıştan sonra Üflenip tozu kaldırılmış dünya Sığmadı harflerime Sığamadım sığamadım Dünya karanlık ve dar
Sayfa 232
…yüreğinin derinliklerine işleyip orada kalacak bir şey söylemeliydi. Sumire’nin sonradan içini ısıtmak için kullanacağı, besleyici sözler. Bu güneş sisteminin üçüncü gezegeninde ki temeli belirsiz yaşamını destekleyecek, bir eksen, bir sütun oluşturacak sözler. Sumire bembeyaz not defterinin bir sayfasını açıp öylece bekledi.
Reklam
İşte yazmak bu, diye düşündü. Bir görüntüye takılıyorsun, ondan hoşlanıyorsun ve onu okuyucunla paylaşıyorsun. Görüntüler, fikirler, karakterler, diyalog bunların hepsi meşaleler gibi, ısıtmak ve aydınlatmak ve birinden diğerine aktarmak için.
Sayfa 174 - April YayıncılıkKitabı okudu
Üşürsün demiştim..
Gitmekte özgürsün. Ben seni ısıtmak için canımı yakarken, Diğerleri sana, “ seni seviyorum,” der, üşürsün.
Sayfa 14 - İndigoKitabı okuyor
Sen sen ol kimseyi kendinden fazla sevme. Başkalarını ısıtmak için kendini yakma. Ve kalbindeki acıyı kimseye gösterme sonra gelip oradan vuruyorlar.
Sayfa 112
1 Annem'e
İlk baharın başlangıcı, ağaçların tomurcuklanıp çiçek açtığı, etrafa yayılan taze çiçek kokularının en güzel sabahıyla... Erken bir saatte uyanmış henüz o kış soğunu üzerinden atamayan evi ısıtmak için hazırladığı kovayı sobaya yerleştiriyordu. Salonda pencere kenarındaki demir karyolada, döşek yatakta yatıyor uyuklayan göz ucumla kibrit kutusunun o mistik sesi ve alevlenen ucundan yükselen dumanın odaya yayılan kokusuyla kendime geliyordum. Çıra tutuşmuş çam pürü ve kozalakla beslenmiş odunlar yavaş yavaş yanmaya odayı ısıtmaya başlıyordu.
Resim