Uçurtma ve Ağaç
Uzun zaman önce yaşayan eski bir ağaç varmış. Kökleri o kadar uzunmuş ki iki diyara kadar ulaşabiliyormuş. Bir gün dallarından birine bir uçurtma takılmış. Rüzgar çıktıkça uçurtma yükseliyor ve dindikçe tekrar ağaca sarılıyormuş. Ağaç bu duyguyu o kadar çok benimsemiş ki rüzgarın çıkmasını bekler olmuş. Zaman geçmiş ve uçurtması giderek yıpranmış. Rüzgar sonbaharda sert, kışın da ıslak imiş. Uçurtma giderek dökülüyor sarıldığındaki sıcaklık kaybolmaya başlamış. Ağaç artık rüzgarın gelişini istemez olmuş. Onu korumak için dallarını birleştirip sımsıkı kapamış. Bu sayede uçurtma da kalan son parçalar direnebilmiş. Bir gün ağaç kendisine değen rüzgarla irkilmiş. Ve uçurtmasını tutan bağcıktan dallarını serbest bırakmış. Kalan parçalarla uçurtması gökyüzüne doğru yükselmiş ama geriye dönmemiş. Ağaç ise ardından açan filizlerine bakıp "Bu rüzgar ilkbaharın sesine sahip, ılık ve dostane kucaklayışı var. Beklentisiz bir şekilde oraya buraya uçurtmamı uçuruyor." demiş"
En çok da yağmur yağdığında seviyorum bu şehri. Herkesin yüzü ıslak, başı öne eğik. Sanki herkes suçunu kabullenmiş gibi...
Reklam
...yağmur yağsa...
En çok yağmur yağdığında seviyorum bu şehri insanların yüzleri ıslak başları eğik sanki herkes suçunu kabullenmiş gibi
En çok da yağmur yağdığında seviyorum bu şehri. Herkesin yüzü ıslak, başı öne eğik sanki herkes suçunu kabullenmiş gibi...
Victor Hugo
Victor Hugo
"Sarhoşlar biraz ıslak olur; bilgelik azıcık kuruluk ister."
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
"Nedamet ateşiyle dolu bir gönülle, nemli gözlerle tövbe et! Zira papatyalar güneşli ve ıslak yerlerde açarlar.” 🌺 Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî 🌺
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.