Kinder sollen nicht weinen.
Ne olup bittiğini pek de anlayamayan Poleçka, hıçkırıklardan sarsılıyor, ağlamaktan şişmiş, ıslak güzel yüzünü, Sonyanın omzuna dayayarak gizlemeye çalışıyordu.
Sayfa 496Kitabı okudu
Persius
Çamur yumuşak ve ıslak; çabuk, çabuk olalım.
Durmadan dönen çark biçim versin ona.
Sayfa 13 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
artık ama birileri çelişki diye adlandırılmaktan vazgeçsin
uçaklar istasyondan, otobüsler limandan kalksa kim üzülecek
ama artık bana çok uzak bir şehirden sıcak ve ıslak ekmek getirsinler
tanıdığım kaç kişi varsa o kadar fazla cinayetten sorumluyum
bir mikroba aşığım beni hastalandırmaktan bile aciz çok
tüm sabıka kaydımız kötü şakalar ama artık
Sayfa 97
Yeşil yosun, beyaz bulut, beyaz martı, mora çalan ıslak kayalar, karşıdaki mor dağlar, çıplak adalar...
Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
Aşk diyorsunuz ya,
İşte orada durun bayım
Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
Kendi ucunda
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan.
“En çok da yağmur yağdığında seviyorum bu şehri. Herkesin yüzü ıslak, başı öne eğik. Sanki herkes, suçunu kabul etmiş gibi…”
Uzun, ıslak, nemli, soğuk, gri yıllar. Erken bastıran karanlık günler.
Sayfa 29Kitabı okuyor
“Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları."
N.F.K.
Sayfa 98Kitabı okuyor
" Gülleri sarı severim, toprağı ıslak
Türküleri yanık, şiirleri hoyrat
Havayı nemsiz, çayı demsiz...
Bir seni olduğun gibi
Bir seni herşeye rağmen
Bir seni hâlâ... "
