Molla Câmi, “Kâinat, der, Gerçeğin dış ve görünür ifadesi, Gerçek ise kâinatin iç ve görünmez gerçeğidir.”
Sayfa 198Kitabı okuyor
İnsanoğlunun tabiatında felâkete sürükleyici hırs ve mal sevgisi bulunduğu için Allah ve Resûlü KANÂATİ ve KANAATKAR olanlan methetti: Resûlullah buyurdular:
— Ne mutlu o kimseye ki İslâmlıkla müşerref olur, onun ahlâk esaslarına uyar, meşrû kazancıyle iktifa eder ve KANÂATKÂR olur.
Namazsız insan, ruhsuz bir beden gibidir.
Sayfa 133Kitabı okuyor
Mana, görünür görünüşlerin görünmez hakikatidir ve sûfi şair, bunlarda görüntünün ötesindeki görünüşleri, işaretleri/âyetleri, sembolleri ve tecellileri görerek, her şiirinde İslâm’ın kelime-i tevhidinin ilk kısmi olan Lâ ilâhe illallah/Allah'tan başka ilâh yoktur'u dillendirir.
Sayfa 198Kitabı okuyor
Allah’ın, kendileri için sevdiğini sevdiler, sevmediğini sevmediler.
Muhammed îbni Hüseyin:
— Allah indinde, hevây-ı nefse uyularak yaşanılan bir hayatın hiç değeri yoktur. Kendi dostlarının böyle bir hayat sürmelerine aslâ râzı olmaz. Böyle bir yaşayış Allah’ın yanında çok hakir, çok zelildir.
Peygamberimin böyle bir yaşayıştan şiddetle kaçınmış, sahabesini de sakındırmıştır.
Tekbir'in ortaya çıkışına sebep olan kutlu hadise ile segâh makamındaki Itri'nin segâh bestesi arasındaki muhteşem ahenk Osmanlı zevk-i seliminin bir başka zirvesidir. İslam medeniyetinin ilk bakışta çok basit ve muhtasar gibi görünen bu muhteşem tecellisi kadim musikimizin büyük dehası Itri'ye nasib olmuştur.
Tahrim Suresi -9
"Ey Peygamber! Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!"
Bir şiir geçiyor şimdi içimden
Bir adı çocuk bir adı anne
Bir gün diyorlar ona
Bir güne sığmayacak kadar değerli
Bir gün olmayacak kadar saf ve ciğerparesi
İsterim ki ciğerpareleri cennet olanların
canı yanmasın
Canlarını hunharca yakarken birileri
Sessiz ve daim olsun sevgimiz
İslam ile daha da kıymetlendirelim bize bahşedilen sevgiyi
Olmaz mı ki?
İthaf ciğerpareme
Benim veli kullarım, kemâlde zirveye ulaşmak için benden korkarlar. Mütevazidirler, takvâ sâhibidirler. Takvâ, kalblerinde biter. Takvâ sahibi oldukları hareketlerinden belli olur. Takvâ onların giydikleri, üzerlerinde görünen bir elbisedir.
Onların kalbleri takvadan ibârettir.
Cami minarelerinden ve televizyon vericilerinden, halka yönelen mesajlar birbirine zıt olursa ne elde edebiliriz ki?
fideKitabı okuyor
İslâm, Allah'ın rızâsına uygun tarzda geçirilen bir hayatın her ânını ibadet sayar.
''İslam olmadan hürriyet ve bağımsızlık olmaz.''
Sayfa 61 - fideKitabı okuyor
Mânânın bulunması için her zaman gaye şuuru şarttır.
Sayfa 63Kitabı okuyor
