Mehdi Kimdir, Nedir?
Hâlbuki her Müslüman mehdidir. Tıpkı Kur'an'a göre her Müslümanın "veli/evliya" olması gibi. Her Müslüman Hâdi olan Allah tarafından hidayete erdirilmiş, doğru yol kendisine gösterilmiş kişidir/mehdi'dir. Müslümanlar Tekke köşelerinde miskin miskin 99'luk tesbih çevirirken Mehdi'nin gelip memleketi kurtarıvermesi düşüncesi ne kadar İslami olabilir? O Büyük Peygamber boşuna atılmış savaş meydanlarına! Hâşâ, Enayi imiş! Yapması gereken "Allah'ım tez gönder şu Mehdi'ni de dünyayı kurtar." diye dua etmek olmalıydı. Bilememiş(!)
Sayfa 155 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu
"fena deyimi çeşitli mertebeler, şekiller ve manaları ihtiva eder. Bunlar şöylece özetlenebilir : 1 . Nefs'in bütün ihtiras ve arzularını yok ederek, manevi bir değişmeye uğramasıdır. 2. Zihnin, kendisini Allah düşüncesi üzerine teksif etmek suretiyle bütün kavranılan şeylerden, düşünce, fül ve duygulardan sıyrılması veya fena bulmasıdır. Burada Allah düşüncesi, ilahi sıfatların müşahedesine işaret etmektedir."
Reklam
İbn Haldun hakkında Corbinin düşüncesi
Kutsal-Ruh'a özdeş kılınan faal akıl ile insan aklının birleşmesinden anladıkları ve yaşadıkları şeye tamamen yabancı göstermektedir. Onda Kutsal-Ruh fenomenolojisinin yerine bir sosyoloji geçmiş bulunmaktadır: Kutsal-Ruh'un aşkın hipostazı yerine sadece tarihsel insanlıkta içkin bulunan bir evrensel aklı tanıyan bir sosyoloji.
Onun merkezi sistem düşüncesi; İstanbul kuşatması... Evet, Fetret Döneminde bir travma yaşandı ancak onu atlattılar. Babası 2.Murad da İstanbul'u kuşatmıştır. Bir de İslam dünyasının İstanbul'a bakışı var. Yani Fatih, bütün bu geleneğin taşıyıcısı aslında.
Sayfa 110 - KronikKitabı okudu
Muhafazakâr-mütedeyyin çevrelerdeki müsbet-pozitif bilimlere(mühendislikleri ve tıbbı da içine alacak şekilde) olan sempatik ilgi (Risâle-i nur cemaatı için bu bir düşkünlük ve hastalıklı bir bağlılık haline geliyordu) onları kolej fikrine yakınlaştıran bir diğer kuvvetli sebepti. Felsefî derinlik arayışı hemen hemen hiç olmayan ama psikolojik ve toplumsal karşılığı yüksek ve anlamlı bu fikir de İslâm dünyasında güclu bir temayül olarak XIX.yüzyılın ortalarında başlayan din-bilim (İslâm-terakki) uzlaşması istikametine doğru kaydırmak düşüncesi ve teşebbüslerine çok yakındı,hatta onun mantığıyla işliyordu. İsmail Kara , Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslâm-2 , Sh. 410
Sayfa 410Kitabı okudu
Az çok tarihi teşekkül etmiş bir kurumu düşünce tarihi açısından ele alırken asgarî üç unsurun hesaba katılması gerekir. Bunlar a)Müessesenin kurucu düşüncesi/fikri/felsefesi ve bunun seyri b) Müessesenin tarihi ve maddî-insanî unsurları(binası, çevresi,hoca ve talebe kadrosu, ürünleri) c) Müessesenin üslubu,kendini ifade ediş biçimi ,kendilik bilgisi
Sayfa 381Kitabı okudu
Reklam
295 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.