Dünya düşüncesi ve tasası ile kalplerinizi meşgul etmeyiniz.
Sayfa 223
İmam Gazzâlî, İslâmî ilimler ve İslâm düşüncesi tarihinde bir dönüm noktası teşkil eder. Kendisinden sonra ilimlerin ve düşüncenin seyri büyük ölçüde değişmiş, birçok ilim mensubu hakkında yapılan "mütekaddim-müteahhir" ayrımının merkezinde Gazzâlî yer almıştır. Tasavvufî düşüncenin Ehl-i Sünnet içerisinde kendisine meşruiyet sahası aradığı, şeriatla tasavvufun telif edilmesine yönelik uzun çabalar onunla birlikte kemâl noktasına geldi, kendisinden sonra İbnü'l-Cevzî gibi bazı selefî temayüllü âlimler onu bu konuda tenkit etmişlerse de bu gibi yaklaşımlar artık marjinal hâle geldi ve tasavvuf İslâmî düşüncenin ayrılmaz bir parçası oldu.
Reklam
Gazzâlî ismi üzerinde oluşan güçlü sevgi ve takdir hissi kadar (selefi, neo-selefi ve rasyonalist kesimler başta olmak üzere) belli çevrelerde bu isme yönelik ortaya çıkan sert eleştiriler ve nefret hissi de Gazzâlî'nin İslam düşüncesi tarihindeki tesirinin göstergesi olarak okunabilir.
İmâm-ı Gazali, İslâm Medeniyetinin, Yunan düşüncesiyle karşılaştığı anda doğan bunalımı atlatması için, İslâm Âlemine bağışlanmış bir ilâhî lütuf, bir düşünce fışkırışıydı. Bilginler, kaideyi teşkil ediyorlardı, bir ehram oluşturuyorlardı. Bu kaideye oturtulan anıt, ya da ehramın zirvesi idi Hüccet'ül İslâm İmâm-ı Gazalî. İlim kaynaklı sağlam
Ahmed-i Gazzâli
Hüccetü'l-İslam Ebu Hamid Muhammed Gazzali'nin İslam düşünce tarihindeki önemli yeri, tasavvufun sistemleştirilmesine olan katkısı ve tasavvuftaki büyüklüğü, küçük kardeşi, diğer bir önemli sufi Ahmed-i Gazzali'nin yeterince öne çıkmasına engel olmuştur. Her ne kadar aşk, vecd ve cezbe yolunu benimseyen tasavvuf ehlinden bir kısım kimseler onun tasavvuftaki yüksekliğini İhya yazarı Muhammed Gazzali'ye tercih etmişlerse de gerek tasavvufun geçmiş dönemlerinde gerek günümüzde Gazzali denince akla büyük kardeş Ebu Hamid Muhammed gelir. Ahmed-i Gazzali ise sadece ilgilileri tarafından bilinmekte, ülkemizde ise yeterince tanınmamaktadır. Genelde İslam düşüncesi özelde tasavvufla ilgilenen araştırmacı ve bilim adamları da Muhammed kadar Ahmed-i Gazzali'ye iltifat etmemiş, onu çalışmalarında konu edinmemişlerdir. Bu bağlamda İran'da Nasnıllah-i Purcevadi ve Ahmed-i Mucahid gibi bazı araştırmacıların ön ayak olduğu kayda değer bazı çalışmalar dışında hakkında şimdiye dek önemli araştırmalar yapılmamıştır.
Sayfa 13 - PDFKitabı okudu
Gazali, Mâverdî'nin yapmış olduğu gibi, "imametin aklen değil, şer'an vâcip olduğunu, söyleyerek bunu açıklığa kavuturur. Bu görüş Mekasıdu'l-Felasife'sinin İkinci Kısmı'na (Metafizik) yazdığı girişteki iddiasıyla uyum içindedir: Üç pratik bilimin ilki olarak siyaset "ancak hükümetin fıkhî bilimlere kök salıp siyasî bilimlerle (ulûm Şer'iyye, ulûm siyasiyye) tamamlandığı zaman insanın elde edebileceği bu dünya refahını ve öte dünya nimetini" amaçlar.
Reklam
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.