Müslümanların ve İslâmî hareketin içinde bulunduğu kriz ve geri kalışı iki esas noktaya bağlanabilir: Islâm'ı iyi tanımamak ve İslâm'ın şeklî yönlerine takılıp kalmak.
MECELLE, MADDE 97
- "Bilâ-sebeb-i meşru birinin mâlını bir kimsenin ahz eylemesi caiz olmaz." (Meşru bir sebeb olmaksızın birinin malını bir başka kimsenin alması caiz olmaz.)
KETEBE Yayınları
Reklam
MECELLE, MADDE 93
- "Mütesebbib müteammid olmadıkça zâmin olmaz." (Bir işe sebeb olanın kasdı yoksa, tazminat yükümlülüğü yoktur.)
KETEBE Yayınları
MECELLE, MADDE 92
- "Mübaşir müteammid olmasa da zâmin olur." (Bir işi yapan kasden yapmasa dahi tazminat yükümlülüğü vardır.)
KETEBE Yayınları
MECELLE, MADDE 84
- "Va’dler sûret-i taliki iktisâ ile lâzım olur. Meselâ “sen bu malı filan adama sat, eğer akçesini vermez ise ben veririm” dese ve malı alan akçeyi vermese bu va’di eden kimsenin akçeyi vermesi lâzım gelir." (Vaadler, bedelini ödemeyi üzerine alma şeklinde yapılır.)
KETEBE Yayınları
MECELLE, MADDE 67
- "Sâkite bir söz isnâd olunmaz. Lâkin ma’râz-ı hacette sükût beyandır. Yâni, sessiz kalan kimseye şu sözü söylemiş oldu denilemez, ancak söyleyecek yerde susması ikrar ve beyan kabul edilir." (Sessiz kalana bir söz isnad edilmez. Ancak, ihtiyacını söylemesi gereken yerde susması sükût -kabul- ettiği anlamına gelir.)
KETEBE Yayınları
Reklam
1,000 öğeden 961 ile 970 arasındakiler gösteriliyor.