_Tanrıları, tıpkı insanlar gibi sevgi ve nefretle harekete geçen, armağan ve kurbanlarla etkilenen duygulu ve zeki varlıklar diye biliriz. İşte, dinin kökeni budur. Dolayısıyla, puta tapıcılığın ya da çoktanrıcılığın da kökeni budur. Tanrısal varlıkları yetkinliğin en son sınırlarına değin yücelte yücelte, sonunda birlik ve sonsuzluk, yalınlık ve
Empedokles, Öklid, Heraklit, Evliya Çelebi
_Empedokles_ _Nasıl ki ressamlar çeşitli boyaları uygun oranlarda karıştırıp sayısız şeylerin, örneğin ağaçların, kuşların hatta tanrıların resimlerini yaparlarsa, aynı şekilde doğa da dört öğeyi farklı miktarları karıştırıp varlıkları meydana getirir. _Her şeyin kaynağı 4 element. Parlayan Ateş(Zeus), Hayat veren Hava(Hera), Toprak(Hades),
Reklam
Muhammed'in Tanrısı "hür" olanlar yanında, onların hizmetini görmek üzere "köleler" yaratmış olmakla övünür; hürler arasında derece­lemeler ve eşitsizlikler var etmekle övünür; cinsiyetler (kadın-er­kek) arasına eşitsizlikler genellikle övünür; bol nzık verip var­lıklı kıldığı sınıflara, yoksul kıldığı sınıftan sömürtınekle övünür; bazı ümmetleri, diğer bazı ümmetlere üstün kılmakla övünür; ba­zı ırkları (örneğin Arapları ve Araplardan da Kureyş'i) "asil" ve bazılarını da (örneğin Yecuc ve Mecuc ırkı olarak Türkleri) "in­sanlığa felaket getirici kavim" olarak yaratmış olmakla övünür; sadece yeryüzü yaşamları itibarıyla değil, gelecek dünyalarda da (örneğin cennet ya da cehennemde) eşitsizlik olacağını haber vermekle övünür. Daha açıkçası, eşitsizlikle ilgili ne varsa her şe­yin "uhrevi" kaynağı olmakla övünür. "Allah kimi doğru yola iletmek isterse onun ka.lbini Islama açar; kimi de saptırmak isterse... kalbini iyice daraltır... " (En'am Suresi, ayet 125) şeklinde ayetler indirilmiştir. Tanrı acaba neden bütün insanları eşitlik üzere yaratmak var­ken böyle yapmamıştır da, bir kısım insanları "Müslüman" ya­pıp bunların oluşturduğu ümmeti üstün, diğerlerini de "kafir" ve "aşağılık" kılmıştır, bilinmez.
Ömer ve Ebubekir’in bizzat kendileri bu yanlış adı­ma sebep olmalarına rağmen, Islâm'ın siyasi teşkilatı Peygamber’in bıraktığı gibi kalmıştı: Basitlik, eşitlik ve servetin bir yerde toplanmasına engel olunarak adil­ce paylaşılması göze çarpıyordu.
İnsanlar arasında eşitlik ve kardeşlik, Tanrı'nın insanın yaratmış olması koşuluyla mümkündür. İnsanların eşitliği,tabi (fiziksel veya zihinsel) değil; manevi bir gerçektir.
BÜKREŞ ELÇİLİĞİ Hamdullah Suphi'nin Türk Ocağı'nın kendisini feshetmesinden sonraki ilk günden itibaren dış göreve gönderileceğinin haberleri basında görülmüştür. Hakkındaki ilk haber Kahire Büyükelçiliği'ne tayin edileceği hususundadır. Daha sonra Viyana'ya sefir tayin edildiği ileri sürülmüştür. Kendisine, Kahire, Belgrad ve
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.