Hz. Aişe şöyle demiştir: "Yahûdilerden bir cemâat Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'in huzuruna gelerek "Es- Selâmü aleyküm (Allah'ın rahmeti üzerine olsun)" diyecek yerde, kasıtlı olarak "Es-sâmü aleyküm (ölüm üzerinize olsun)" dediler. Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) de "Aleyküm (size olsun)" buyurdu". Hz. Aişe devamla diyor ki: "Ben dayanamayarak "Ve aleykümü's-sâm ve'l-la'ne (ölüm ve lânet size olsun)" dedim. Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem (s.a.v.): يَا عَائِشَةُ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الرِّفْقَ فِي كُلِّ شَيْءٍ - "Ya Âişe! Allahu Teâlâ her şeyde yumuşak davranmayı sever." buyurdu. Ben: - "Onların dediklerini duymadın mı?" dedim. Rasûl-i Ekrem (s.a.v.): فَقَدْ قُلْتُ عَلَيْكُمْ - "Ben de "Aleyküm (Size olsun)" diyerek, onu, onlara iâde ettim ya." buyurdu."
Hz. Peygamber getirdiği dinle, birbirine kenetlenmiş, sade ve güçlü iman sahibi, yepyeni bir cemaat oluşturdu.
Sayfa 32 - Timaş Yayınları
Reklam
Bu zaman, cemaat zamanıdır. Ferdî şahısların dehası, ne kadar hârika da olsalar, cemaatın şahs-ı manevîsinden gelen dehasına karşı mağlub düşebilir. Onun için, o mübarek kardeşimin yazdığı gibi, âlem-i İslâmı bir cihette tenvir edecek ve kudsî bir dehanın nurları olan bir vazife-i imaniye; bîçare, zaîf, mağlub, hadsiz düşmanları ve onu ihanetle, hakaretle çürütmeye çalışan muannid hasımları bulunan bir şahsa yüklenmez. Yüklense, o kusurlu şahıs ihanet darbeleriyle düşmanları tarafından sarsılsa; o yük düşer, dağılır... (Tarihçe-i Hayat 486)
Mevzuunda meseleyi tecelli ettirmek...
- Topluluk, cemaat falan derken işin cılkı çıktı... İşin sahtekarlığa ve tekerlemeye döndüğü yerde, onu düzeltmeye memurum!.. Topluluk... "Allah'ın eli topluluk üzerindedir"... Hakikat-i ferdiyye davasını göz önünde tutarsanız, Allah'ın eli, Allah Resulü'nün üstündedir... Öyle topluluk, kadro filân diye palavra yok... Mânâlar şahıslarda tecelli eder... Ve iş, dişlilerin birbirini hareket-intikal ettirmesi gibi yayıldıkça, topluluk hakikati fertlerde tecelli ettikçe, fikir ve hareket şirketi doğar ve her iş sahası diğerini besler... Bugün, gerek İslâmî ilimlerle uğraşanlar, gerekse diğer ilim sahalarında boy gösterenler, işi bir hayat tablosunu temin eden dile döndüremiyorlar... Kuru kuru, "birbirimizi seversek, edersek" lafları yerine, sen mevzuunda meseleyi tecelli ettir..."
Sayfa 51 - "Nasıl Birlik" isimli konferanstan, İBDA YayınlarıKitabı okudu
Günümüz İslam dünyasında geçerli olan zindanlara bir bakalım . Din ve mezhep Algıları Peygamber algısı Sahabe ve ilk dönem müslümanlığı algısı. Tarihte yığınla üretilen din Algıları Kuran'a kuran'da bulunmayan vasıfları yükleyerek ve onun bize vermediği/veremeyeceği şeyleri Kuran'dan talep ederek ürettiğimiz ilahi kitap algısı Lider kültü Cemaat ve tarikatlar Tüm bunlar hem düşünmeyi,hemde özgür bir kul iradesi ile doğru kararlar vermeyi engelleyen birer Zindan değilmi dir ????
Günümüzde cemaat ve medreselerde olan aynen budur.
"İslami" denilen araştırmalarda, yaklaşık on asır­ dan beri, araştırmaların yararına değil de, kutsallaştırılmış fıkıh metinlerinin ezberlenmesi ve dogmalaştırılmış kelami akidelerin tekrar üstüne tekrarı lehine, bilim dallarından gitgide yüz çevrilmiştir.
Sayfa 92 - Timaş Yayınları
Reklam
1,000 öğeden 341 ile 350 arasındakiler gösteriliyor.