Size bir örnek vereyim. Ortalama bir Müslüman'dan söz ettiğimizi farz edelim. Eğer şeytan ona doğrudan gelirse mümin kişi ondan ve sunduğu ayartıcı tekliften uzak duracaktır. Örneğin genç bir kadın, ortalama bir imana sahip genç Müslüman'a gelir ve ona "Geceyi birlikte geçirelim" derse genç, "Hayır, bu haram!" diyecektir. Kendisini cezbedenin şeytan olduğunu anlayacağından teklifi kabul etmeyecektir. Kadın, "Çay içelim" ya da "McDonalds'ta veya KFC'de hamburger yiyelim" dediğinde, bir kadınla sadece yemek için dışarı çıkmanın sakıncası olmadığını söyleyecektir. Sonra kadın, "Gidip bir akşam yemeği yiyelim" der ve böylece akşam yemeği için bir restorana giderler. Eğer gence sorarsanız bir restoranda genç bir kadınla akşam yemeği yemekte sorun olmadığını söyleyecektir. Sonra kadın, "Geceyi birlikte geçirelim" der, genç de günaha boyun eğer ve "Sorun yok" diye düşünür. İşte bunlar, hutuvati'ş-şeytan yani şeytanın adımlarıdır. Şeytan doğrudan size yaklaştığında eğer biraz imanınız varsa hemen ona karşı çıkarsınız. Şeytan size adım adım yaklaşırsa yani şeytanın adımları sizi çağırdığındaysa ona doğru nasıl meyledeceğinizin farkına bile varamazsınız.
Sayfa 27
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
Reklam
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
HAYAL ALEMLERi • WILLIAM C. CHITTICK
Bütün renkler, şekiller ve nesneler bir ve tek olan, görünmeyen bu ışık sayesinde algılanır Işığın görünmez değil de görünür olduğu iddiasına karşılık, "ışık kendi kendine görünemez" cevabı verilebilir. Sadece karanlıkla karşılaştığında ışık görülebilir. Güneş ile aramızdaki mesafeyi he­ saba katmadan, sırf atmosfer örtüsü olmaksızın
Allah celle celâlüh bize şuur versin de İslâm’ı benimseyelim. Öyle ucundan tutmak değil, İslâm benim dinim, imanım, inancim, dünya âhiret sermayem, varım, her şeyim o diyerek... Biz İslâm’ı benimseyelim ve İslâm'a nasıl yardım edilecekse öyle yardım edelim. İslâm’ı küçük bir eşyamız kadar bile tutmuyoruz. İslâm’a arabamıza baktığımız kadar bile baktığımız yok. Onu sadece yemeğimizin üzerindeki biber gibi tarçın gibi tuz gibi ağzımızın tadı daha iyi olsun diye tutuyoruz. Kendimize göre bir yaşayış yolu tutturmuşuz.
kuran ve bilinçli suskunluklar
Kuran’da açıklanan hususlar kadar açıklanmayan hususlar da önemlidir. Kuran’da açıklanmayan hususlara “bilinçli suskunlar” diyorum. Kuran’ın “bilinçli suskunluklarının” önemli bir boyutu, insanlarla buluştuğu zaman ve dönemin yanlış inançlarına yer vermemesidir. Hiç şüphesiz Kuran insan ürünü bir kitap olsaydı indiği dönem ve bölgenin yanlış
Reklam