İslamofobi, Batı’nın müslümanların farklı alanlardaki zafiyetini fırsata çevirerek islam üzerinden kendine alan açma ve İslamı kendi istediği şekilde insanlığa tanımlama çabasıdır. Bu aslında müslümanlar olarak bizim doldurmamız gereken alanı, farklı sahalarda elde ettikleri güçlerle batının doldurmaya çalışması demektir. Fakat ne yaparlarsa yapsınlar Canab-ı Hak nurunu tamamlayacağını, İslamı tüm dinler üzerine galip kılacağını vaad buyurmuştur. Mesele, beşer olan bizlerin sebepler aleminde bu mutlak galibiyette ne kadar pay sahibi olabileceğimizdir.
Jön Türklerin dinde reform anlayışı, milletin inşası için İslamı yeniden tanımlama ve araçsallaştırma çabasını yansıtır. İslamcılardan farklı olarak, İslamı milli kimliğe tabi kılmışlardır.
Reklam
«Ben ahlâkî yücelikleri tamamlamak için gönderildim!» buyuran Allahın Sevgilisi, «Allahın ahlâkıyla âhlâklanınız» ölçüsüne mutlak muhatap anlayışı temsil edendir.
Şekle takılmamak lazım ama şekilsiz de olmayacağını bilerek
‘mukaddes’in bizi kuşatabilmesi için, ruhumuzu ve bedenimizi mukaddesin hizmetine sunabilmek gerekiyor. Nitekim, mukaddes vadi Tuva’da ayakkabısını çıkaranın eline yed-i beyza ve asâ-yı Musa gibi iki büyük mucize veriliyor. İslâm’ın emir ve yasakları karşısında ‘şekle takılmamak’tan söz edenler geliyor bu gerçek karşısında aklıma. Keşke şekle takılmasalar da, şekil şartını yerine getirmekle özün de dünyalarına nüfuzu için bir kapı aralasalar...
1982 yılında Suriye'nin Hama kentinde yaşandı. Hama'daki sorunlar radikal Müslüman Kardeşler grubunun başını çektiği bir ayaklanmayla başladı. Suriye hükümeti hızlı ve şiddetli bir şekilde karşılık verdi. Tazyikli su ve plastik mermi kullanmadılar; askerleri keskin nişancılara ve bubi tuzaklarına yakalanmasın diye yerel, sivil halk arasındaki düşman­larını bulup tespit etmek için ev ev arama yapmadılar. Yöntemleri daha basit, daha güvenli ve daha hızlıydı. Şehre tanklar, coplar ve bombardıman uçaklarıyla saldırdılar ve yıkım işini tamamlamak için buldozerler gönderdiler. Çok kısa bir süre içinde şehrin büyük bir bölümünü enkaz haline getirdiler. Uluslararası Af Örgütü, öl­dürülenlerin sayısının on bin ila yirmi beş bin arasında olduğunu tahmin etmektedir.
Sayfa 92 - Kronik KitapKitabı okudu
Batı karşısında duyulan eziklik nedeniyle İslami çevreler kendilerini karşıtlık üzerinden tanımlama yoluna gittiler yıllardır.
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
171 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.