Zerdüşt koştu, koştu da başka kimseyi bulamadı, yalnız kaldı ve üst üste hep kendini buldu; yalnızlığını kana kana içti, içti de tadını çıkardı ve saatlerce iyi şeyler düşündü.
Zerdüşt en çirkin insanın yanından ayrıldığında, üşüyor, yalnızlığını duyuyordu: içinden öyle soğuk, öyle yalnız şeyler geçiyordu ki, bu yüzden gövdesinin üyeleri dahi üşümüştü!